Basına ve Kamuoyuna!

2018 mücadele yılında Medya Savunma Alanları’ndaki düşman saldırıları sonucunda şehadete ulaşan Rûken Amed, Çiya Farqîn, Çiyager Amed, Murat Qendîl ve Cîlo Oremar yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.

Rûken, Çiya, Çiyager, Murat ve Cîlo yoldaşlarımız Kurdistan’ın farklı yerlerinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılarak görev ve sorumluluklarına sahip çıktılar. Halklara dayatılan sömürü düzenine karşı halkların birlikteliğini esas alan Apocu ideolojiyi anladıkça mücadelelerini büyüterek birçok çalışmada yer aldılar. Özgür bir geleceği yaratmanın sürekli ve aktif bir mücadeleden geçtiğini bilerek hareket ettiler. Halkımızın özgür yaşam arayışına nereden saldırı gelirse gelsin, orada bulunmayı ve halkımızı savunmayı büyük bir şeref görevi olarak gördüler. Ülke, halk ve özgürlük sevdalısı fedai neferler olarak büyük bir cesaretle görevlerini yerine getirmeyi bildiler. Son nefeslerine kadar inandıkları değerlere bağlı kalarak şehadete yürüdüler. Tereddütsüz katılımları, derin yoldaşlıkları, Apocu çizgideki net duruşları ve dönem taktiklerindeki ısrarları ile unutulmayacak bir mücadele mirası bıraktılar. Yoldaşları olarak Rûken, Çiya, Çiyager, Murat ve Cîlo yoldaşlarımızın bizlere devrettiği ve mutlaka başarılmasını emrettikleri devrim görevlerini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.

Bu temelde şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kürt ve Arap halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımız şahsında tüm şehitlerimize verdiğimiz sözü yineliyoruz.

Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Rûken Amed – Songül Karaman

Çiya Farqîn – Hacı Başaran

Çiyager Amed – Osman Abdurrahman

Murat Qendîl – Sıfok Muhsin Rumeyit

Cîlo Oremar – Belav Ova

Rûken yoldaşımız, Amed'in Erxenî ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin bu özelliğinden dolayı Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir şekilde yetişti. Her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini ilk olarak gittiği okulda öğrenen yoldaşımız, kendi dilinde ve kendi gerçekliğine uygun bir şekilde eğitim görmemesine anlam vermedi. Ayrıca okulda anadilini konuşmasının yasaklanması nedeniyle Türk devletine ilk tepkisini geliştirdi. Daha sonra Türk devlet gerçekliğini halkımıza yönelik geliştirdiği baskı, şiddet, katliam ve soykırım uygulamaları ile daha fazla anlayan Rûken yoldaşımız, tepkisini öfkeye dönüştürdü. Türk devletinin bu yönelimlerini hiçbir zaman kabul etmeyerek halkımızın özgürlüğü için dağlarda savaşan gerillanın varlığından güç alan yoldaşımız, böylece gerillayı çocukluğunun kahramanı, ulaşılması gereken bir hedef olarak belirledi. Üniversiteye başladığı zaman özgürlük mücadelemizi daha yakından tanıma imkanı bulan Rûken yoldaşımız, artık genç bir kadın olarak halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına dahil olarak devrime ilk adımını attı. Bu çalışmalarla birlikte Önderlik ve mücadele gerçekliğimizi daha fazla bilince çıkaran yoldaşımız buna denk olarak mücadelesini büyüttü. Artık aktif bir devrimci olan Rûken yoldaşımız, kendisi gibi üniversite okuyan gençlerin örgütlenmesi ve mücadele saflarına katılması için yoğun bir çabanın içerisine girdi. Katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, düşmanın da dikkatini çekti. Bu nedenle bir süre tutuklanan Rûken yoldaşımız, zindanda da mevcut tutumunu sürdürdü. Düşmanın geliştirdiği işkence yöntemlerine güçlü iradesi ve özgürlük bilinci ile karşı koyan yoldaşımız, mücadelemizin zindan direniş geleneğini şahsında temsil etmeyi başardı. Zindanı tüm Apocu militanlar gibi bir akademi ortamına çeviren yoldaşımız, burada daha fazla yoğunlaşma imkanı buldu. Çalışmalarda yaşadığı eksiklikleri burada daha iyi çözümleyen ve bilince çıkaran yoldaşımız, bunları tecrübe haline getirdi. Yaşadığı yoğunlaşmalarla örgütlü mücadelemizi daha iyi anlayan, halkımızın yaşadığı sorunlara en iyi çözümün nasıl bulunabileceği üzerine düşünen Rûken yoldaşımız, bunun ancak gerilla mücadelesinin büyütülmesi ile mümkün olabileceğine inandı. Bu temelde zindandan çıktıktan sonra okuduğu üniversiteyi yarıda bırakan yoldaşımız, 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Amed'den gerilla saflarına katıldı.

Amed alanında bir süre kalan Rûken yoldaşımız, burada tanıştığı gerillaların yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilendi. Yaşamsal eğitimlerini bu yoldaşlarından alan Rûken yoldaşımız, kısa sürede dağ yaşamına uyum sağladı. Daha sonra yoldaşlarının önerisi ile daha kapsamlı eğitimler almak amacıyla Medya Savunma Alanları'na geçti. Yeni savaşçılar eğitimini Avaşîn bölgesinde gören yoldaşımız, önceden edindiği tecrübeler sayesinde zor fazla zorluk yaşamadan gerilla yaşamı ile bütünleşti. Gördüğü eğitimlerle kendisini yeniden yaratma sürecine giren Rûken yoldaşımız, kapitalist sistemin kişiliğinde oluşturduğu ve kendisine ait olmayan özellikleri tanıma, çözümleme ve aşmak için çaba içerisine girdi. Bu zorlu dönüşüm ve değişim sürecinde Rêber Apo'nun çözümleme ve savunmalarını okuyan ve bu temelde yoğunlaşan yoldaşımız, önemli sonuçlar aldı. Özellikle kadın özgürlük mücadelesini tanımak ve özgürlük ilkelerinde derinleşmek isteyen yoldaşımız bu konuda da önemli dönüşümler yaşadı. Özgürlüğün sürekli yoğunlaşma ve kendisinde devrim yaratma süreci olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, buna denk bir duruşun sahibi oldu. Gerilla saflarına katıldığı dönemde hem Rojava hem de Şengal'deki halkımıza yönelik soykırım saldırılarının olması ve Bakurê Kurdistan'da halkımıza yönelik katliamların sürmesi nedeniyle askeri çalışmalara büyük bir ciddiyetle yaklaştı. Gerilla savaş sanatının tüm inceliklerini öğrenerek güçlü bir pratiğin sahibi olmak isteyen yoldaşımız, tüm yoğunlaşmasını bu eğitimlere verdi. Birçok gerilla taktiğinde kendisini geliştiren Rûken yoldaşımız, önemli bir altyapı kazandı.

Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yine Avaşîn bölgesinde çalışmalara katılan Rûken yoldaşımız, Avaşîn'in cennet coğrafyasını keşfettikçe bağlılığı daha da arttı. Türk devletinin 2015 yılının ortalarından itibaren Medya Savunma Alanları ve diğer gerilla alanlarına yönelik saldırılara başlaması üzerine bu saldırıları karşılayan ilk yoldaşlarımızdan oldu. Cesur bir YJA Star gerillası olan Rûken yoldaşımız, bu duruşu ile yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Türk devletinin özellikle Bakurê Kurdistan'da Öz Yönetim Direnişi'ne yönelik insanlık dışı yöntemlerle saldırması Rûken yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da büyüttü. Mutlaka halkımızın intikamını alması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bu konuda önemli bir yoğunlaşma süreci yaşadı. Bakurê Kurdistan'da yükselen Apocu fedai ruhu Medya Savunma Alanları'nda temsil etmek ve düşmana tarihinin en ağır darbelerini vurmak için fırsat kollayan yoldaşımız, 2016 ve 2017 yıllarındaki pratiğe aktif bir şekilde katıldı. Düşman mevzilerine cesaretle ve kararlı bir şekilde yürüyen yoldaşımız, girdiği birçok eylemin başarıya ulaşmasında büyük bir emeğin sahibi oldu. Fedakarlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Rûken yoldaşımız, yoldaşlarının bu yaklaşımlarına layık olmak için mücadelesini daha da büyütmenin çabasında oldu. Avaşîn'den sonra Heftanîn bölgesine geçen yoldaşımız, aynı mücadele temposunu burada da sürdürdü. Pratik süreçte yaşadığı eksiklik ve yetersizliklerin muhasebesini yaparak daha güçlü çıkışlar için zemin yapan Rûken yoldaşımız, Rêber Apo'nun özgürlük felsefesinden aldığı güç, moral ve maneviyatla pratiğe katıldı. Heftanîn alanındaki görevlerini eksiksiz ve başarılı bir şekilde tamamlayan yoldaşımız, daha sonra Garê bölgesine geçerek devrim yürüyüşünü burada sürdürdü.

Tüm mücadele yaşamı boyunca özgürlük bilincinde kapmayan, kendisini sürekli eğiten ve yenileyen Rûken yoldaşımız, dürüst, samimi ve emekle yoğrulan kişiliği ile güçlü bir kadın militan oldu. Düşmana karşı taviz vermeyen duruşu, taşıdığı intikam ruhu ile yoldaşlarına örnek olan yoldaşımız, bu duruşunu tüm yaşamı boyunca korudu. 28 Ağustos 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla birlikte şehitler kervanına katılan yoldaşımız, ardından zengin bir mücadele mirası bıraktı. Yoldaşları olarak Rûken yoldaşımız, amaç ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.

Çiya yoldaşımız Amed’de yurtsever ve emekçi bir ailede dünyaya geldi. Hem yurtsever bir çevrede hem de Amed gibi mücadelemizin merkezi konumunda olan bir yerde büyümesinden dolayı özgürlük hareketimizi küçük yaşta tanıdı. Bu nedenle kendisini var eden Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir şekilde yetişti. Bir yandan okuyan Çiya yoldaşımız diğer yandan da ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok farklı işte çalıştı. Bu nedenle emek olgusuyla erkenden tanıştı. Fedakar bir kişilik kazanan Çiya yoldaşımız, bu nedenle ailesi ve çevresi tarafından sevilen biri oldu. Her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini düşmanın halkımıza karşı yürüttüğü baskı ve katliamlardan tanıyan yoldaşımız, bu nedenle Türk devletine büyük bir öfke duydu. Büyüdükçe Türk devletinin halkımıza yönelik soykırım saldırılarını daha fazla bilince çıkaran yoldaşımız, kendisiyle birlikte öfkesini de büyüttü. Başta Amed olmak üzere Bakurê Kurdistan’ın dört bir yanından halkımızın düşman saldırılarına karşı serhildanlar geliştirmesi ve yapılan zulmü kabul etmeyerek karşı çıkması Çiya yoldaşımız için güç ve moral kaynağı oldu. Bir Kürt genci olarak kendisinin de halkımıza karşı sorumluluklarının olduğunun bilincinde olan Çiya yoldaşımız, bu temelde arayışlara girdi. Düşmanın tüm imkanlarının kullanarak halkımıza işkence etmesini ve katletmesini içine sindiremeyen yoldaşımız, ilk olarak gençlik çalışmalarında yer aldı. Çalışmalarda yer aldığı süreçte kendisini bilinçlendirmek için büyük bir çabanın sahibi oldu. Mücadele gerçekliğimizi anladıkça daha aktif bir katılım sağlayan Çiya yoldaşımız, kısa sürede birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına öncülük etmeye başladı. Bu nedenle düşmanın da dikkatini çeken yoldaşımız, bir defa gözaltına alındı. Burada düşmanın işkencelerine maruz kalan Çiya yoldaşımız, buna Apocu devrimci irade ile cevap verdi. Düşmanın bu yönelimlerine mücadelesini daha da büyüterek karşılık vermeyi düşünen yoldaşımız, bunun da ancak Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğine inandı. Bu temelde 2015 yılında Amed’den gerilla saflarına katılan yoldaşımız, özgürlük hayallerine kavuştu.

Amed’de kısa bir süre kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Çiya yoldaşımız, ilk eğitimlerini Heftanîn alanında gördü. Burada gerilla ve dağ yaşamına dair ilk bilgileri edinen yoldaşımız, kısa sürede yaşama adapte olarak aktif bir katılımın sahibi oldu. Aldığı ideolojik eğitimlerle kendisini baştan yaratma imkanı bularak kapitalist sistemin kişiliğinde yarattığı tahribatları aşarak ahlaki ve politik toplum ve özgür bireyi esas alan demokratik modernite kişiliğini kendisinden geliştirdi. Bu yönlü verdiği mücadele ve harcadığı çaba ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Gerilla saflarına katıldığı süreçte Türk devletinin gerilla alanları ve halkımızın kazanımlarının olduğu bölgelere kapsamlı saldırılar düzenlemesi nedeniyle kendisini askeri anlamda da geliştirmek istedi. Bu nedenle gerilla savaş sanatında derinleşmeyi hedefleyen Çiya yoldaşımız, her büyük bir dikkat ve ciddiyetle yaklaştı. Böylece birçok gerilla taktiğinde uzmanlaşan yoldaşımız, kendisini her zaman zorlu bir pratik için hazırladı. Yaşamdaki fedakar, mütevazı ve dürüst yaklaşımları ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Çiya yoldaşımız, bu duruşunu her zaman koruyarak istikrarlı bir devrim yürüyüşünün sahibi oldu.

Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra pratik çalışma alanlarına geçen yoldaşımız, askeri ve yaşamsal anlamda önemli tecrübeler kazandı. Heftanîn bölgesinin bir alanında mücadele eden yoldaşımız, bu süreçte emekçi yanıyla öne çıktı. Bu nedenle birçok çalışmanın başarıya ulaşmasında büyük katkısı olan Çiya yoldaşımız, yoldaşlarının saygısını kazandı. Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine olan bağlılığını tüm devrim çalışmalarına koşarak ve onları başararak göstermek isteyen yoldaşımız, bu özelliği ile örnek bir militan oldu. Türk devletinin gerilla alanlarına yönelik saldırısına ve bu saldırılarda yoldaşlarının şehadete ulaşmasına büyük bir öfke duyan Çiya yoldaşımız, şehadetlerin intikamını almak için savaşın yoğun yaşandığı alanlara geçmek için ısrarcı oldu. Bu duruşuyla yoldaşlarını etkilemeyi başararak hedefine ulaşmayı başardı.

Daha sonra Türk devletine yönelik gerçekleştirilen birçok eylemde yer alan Çiya yoldaşımız, cesareti ve askeri anlamdaki keskinliği ile öne çıktı. Bu duruşuyla birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olmayı başardı. Şehadete ulaştığı 25 Mart 2018 gününe kadar da Apocu militanlık duruşundan taviz vermeyen Çiya yoldaşımız, şehadeti ile de her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir. Yoldaşları olarak Çiya yoldaşımızın özgür Kurdistan hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

Çiyager yoldaşımız, halkımızın Kurdistan'ın kalbi olarak nitelediği Kerkuk'de dünyaya geldi. Ailesinin Kürtlük değerlerini ve ulusal özelliklerini Saddam Rejimi'nin tüm baskılarına rağmen korumasından dolayı Çiyager yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Bir süre okuduktan sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli işlerde çalışan Çiyager yoldaşımız, emekçi ve fedakar kişiliği ile tanındı. Bu nedenle ailesi ve çevresinde her zaman saygı gördü. Başurê Kurdistan'daki siyasi partilerin politikalarının aksine halkımızın yaşadığı sömürge olma soruna bütüncül bakan yoldaşımız, Kurdistan'ın diğer parçalarında yaşanan sorunları kendi sorunu olarak gördü. Bu nedenle de halkımızın kaderinin birbiri ile bağlantılı olduğuna inandı. Halkımızın Kerkuk'de yaşadığı sorunların ancak Amed, Qamişlo ve Mahabad'daki sorunların çözülmesiyle bağlantılı olduğunun bilincindeydi. Bunun için her zaman ortak bir mücadelenin gerekliliğine inandı. Başurê Kurdistan'daki parti ve güçlerin bunu gerçekleştirmekte yetersiz kaldığını ve aslında böyle bir gündemlerinin olmadığını gören yoldaşımız, arayışlara girdi. PKK'nin DAİŞ çete saldırıları sonrasında sırasıyla Rojava, Şengal ve Kerkuk başta olmak üzere Başurê Kurdistan'ın birçok alanında aktif bir mücadeleye girişmesi, halkımızı soykırım saldırılarından koruması, Çiyager yoldaşımızın sarsılmaz bir şekilde özgürlük mücadelemize bağladı. Özellikle Rêber Apo'nun halkımızın demokratik birliğini sağlamak için gösterdiği çabalar ve bu anlamda geliştirdiği Demokratik Ulus paradigması Çiyager yoldaşımızı derinden etkiledi. Aynı zamanda Kerkuk alanında tanıştığı özgürlük gerillasının çete saldırılarına karşı kahramanca mücadele etmesi, bedel ödemekten çekinmemesi ve militanca duruşu yoldaşımızı etkileyen diğer hususlar oldu. Bir Kürt genci olarak kendisinin de mücadele saflarında yer alması gerektiğini düşünen Çiyager yoldaşımız, ilk olarak devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında yer aldı. Burada mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, her geçen gün mücadelesini daha da büyütmenin çabasında oldu. Başta Bakurê Kurdistan olmak üzere halkımızın üzerine yoğun saldırıların gelişmesi üzerine ve buna karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası'nın fedaice savaşması Çiyager yoldaşımızın mücadele azim ve kararlılığını daha da güçlendirdi. Artık kendisinin de halkımızın özgürlük mücadelesinde aktif bir şekilde yer alması gerektiğini düşünen yoldaşımız, yüzünü heybetli Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.

Aldığı yeni savaşçılar eğitimi ile dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağlayan Çiyager yoldaşımız, bu eğitim sürecinde gördüğü ideolojik derslerle gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı. Başurê Kurdistan'da her ne kadar Kürtlük adına bir yönetim bulunsa da bunun içi boşaltılmış bir Kürtlük olduğunu fark eden yoldaşımız, halkımızın binlerce yıldan beri süzerek günümüze kadar taşıdığı kadim kültür, ahlak ve özgürlük bilincinin Apocu Hareket'te yaşamsallaştığını bilince çıkardı. Bu temelde kendini de sorgulayan Çiyager yoldaşımız, kapitalist sistem ve bölgesel yönetimin geliştirdiği politikaların kendisi üzerindeki etkilerini çözümlemeye başladı. Böylece kişiliğinde gelişen ve özgürlük mücadelesi ile bütünleşmesi önünde engel olan özellikleriyle çetin bir mücadeleye girişti. Bu anlamda her anını mücadele ile geçiren Çiyeger yoldaşımız, kişiliğinde önemli değişim ve dönüşümler yarattı. Bu azim ve kararlılığı ile tüm yoldaşlarını etkilemeyi başaran yoldaşımız, örnek bir militan olmayı başardı. Halkımızın savunmasını hakkıyla yerine getirebilmesi için kendisini gerilla savaş sanatında derinleştirmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu temelde askeri eğitimlere aktif bir şekilde katıldı. Kısa sürede bu alanda da önemli başarılar elde eden Çiyager yoldaşımız, onlarca yıllık gerilla mücadele tecrübemizi edinmeyi başardı.

Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra DAİŞ çetelerine karşı savaşmak için ısrar eden yoldaşımız, askeri yoğunlaşması ve militan kişiliği ile yoldaşlarını ikna etti. Bu temelde savaşın en yoğun olduğu alanlara geçerek halkımızın özgürlük mücadelesine dahil oldu. Çetelere karşı geliştirilen birçok eylem ve hamlede yer alan Çiyager yoldaşımız, cesareti, fedakarlığı ve gözü pekliği ile yoldaşlarının güvenini kazandı. Çok fazla savaş tecrübesi olmamasına rağmen istekli, girişken ve aktif katılımı ile kısa sürede savaş tecrübesi kazandı. Çetelerin büyük oranda yenilgiye uğratılması üzerine görevini başarılı bir şekilde yerine getirdiğine inanan yoldaşımız, bir kez daha yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.

Savaş sürecinde edindiği tecrübeleri yoldaşlarıyla paylaşmak, yaşanan eksik ve yetersizlikleri aşmak ve yeni dönem gerilla tarzında derinleşmek için bir süre eğitim alan Çiyager yoldaşımız, bu eğitim sürecini en iyi şekilde değerlendirmeyi başardı. Kendisini askeri ve ideolojik anlamda yetkinleştiren yoldaşımız, Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na yönelik saldırılarına cevap vermek için savaşın en yoğun yaşandığı alanlara geçmek istedi. Fakat edindiği savaş tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşması için farklı çalışmalarda görevlendirilen Çiyager yoldaşımız, üstlendiği tüm sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. Mütevazı, olgun ve dürüst kişiliği ile örnek bir militan olan yoldaşımız, kişiliği ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. 28 Ağustos 2018 günü Garê alanında gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehitler kervanına katılan Çiyager yoldaşımız, her zaman önümüzü aydınlatan meşalemiz olacaktır. Yoldaşları olarak Çiyager yoldaşımızın özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Murat yoldaşımız Şengal'in Faw köyünde Arap halkımıza mensup Deyî aşiretine bağlı yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Arap halkımızın kadim kültürü ile gelenekleri ile büyüyen yoldaşımız, özlü bir kişilik kazandı. Ailesine ekonomik anlamda katkıda bulunmak için birçok farklı işlerde çalışan yoldaşımız, bu anlamda üstlendiği tüm sorumlulukları yerine getirdi. Aynı zamanda içerisinde yaşadığı toplumun sorunlarına da duyarlı olan yoldaşımız, bu soruların kaynağını öğrenmek ve çözüm gücü olmak istedi. Özellikle DAİŞ çetelerinin Irak'ın birçok alanında İslam adına savaştığını iddia etmesi fakat tam tersi uygulamalar içerisinde bulunması ve halka zulmetmesi Murat yoldaşımızın bu çetelere öfke duymasına neden oldu. 2014 yılında yaşadığı Şengal bölgesine yönelik DAİŞ çete saldırılarının olması ve komşuları olan Êzidî halkımızın katliamlardan geçirilerek binlerce kadın ve çocuğun kaçırılması Murat yoldaşımızın bu çetelere daha fazla öfkelenmesine neden oldu. Yüzlerce yıldır birlikte yaşadıkları Êzidî halkımızın böylesi bir soykırım gerçekliği ile yüz yüze kalması ve bunun Arap halkı ve Müslümanlık adına yapılması Murat yoldaşımızın öfkesini daha da büyüttü. Köylerinin DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilmesi nedeniyle bir süre çetelerin denetimi altında yaşamak zorunda kalan yoldaşımız, bu süreçte bu çetelerin gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı. Yaptıkları katliamların ve insanlara dayattıkları kölece yaşamın Müslümanlıkla ve Arap halkımızın gerçekliği ile ilgisinin olmadığını gören yoldaşımız, Şengal'e yönelik özgürleştirme hamlesi başlatan PKK'nin ve özgürlük gerillasının gelip onları da bu çete zulmünden kurtarmasını bekledi. Kurdistan Özgürlük Gerillası öncülüğünde Şengal'in ve civarındaki köylerin büyük bir fedakarlıkla ve bedel ödenerek kurtarılması ile özgürlüğüne kavuşan Murat yoldaşımız, kendilerini bu insanlık düşmanı çetelerden kurtaran gerillayı yakından tanımak istedi. Bu nedenle her fırsat bulduğunda yoldaşlarımızla konuşmak ve tartışmak istedi. Her defasında mücadelemize ve Rêber Apo'nun özgürlük felsefesine dair yeni bilgiler öğrenen Murat yoldaşımız, daha fazla merak içerisine girerek yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Özellikle Rêber Apo'nun halklar ve inançlar arasında yaratılan suni sorun ve çelişkileri Demokratik Ulus paradigmasıyla aşması ve tüm halkların farklılıklarıyla bir arada yaşamasını mümkün kılmasından derinden etkilendi. Yine kendilerini Apocu kültür ve ahlakla donatan Apocu militanların yoldaşlık ilişkilerinden ve insanlara yaklaşımlarından da etkilenen Murat yoldaşımız, mücadelemize ve Rêber Apo gerçekliğine daha fazla bağlandı. Mensubu olduğu Arap halkının özgürlüğünü de Apocu ideoloji ve özgürlük felsefesinde gören Murat yoldaşımız, bunun için kendisinin de mücadele saflarına yer alması gerektiğini düşündü. Bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak halklarımızın özgürlük savaşçısı oldu.

Medya Savunma Alanları'na ulaştığında dağların heybeti karşısında hayran kalan Murat yoldaşımız, aldığı yaşamsal eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. İdeolojik eğitimlere büyük bir ilgi ile katılan yoldaşımız, Hareketimizin enternasyonal çizgisini tam anlamıyla benimsedi. Yine kadın özgürlük ideolojisini de öğrenen yoldaşımız, aldığı bu eğitimler çerçevesinde derin bir yoğunlaşma süreci yaşadı. İçerisinde yaşadığı toplum ve sistemden edindiği özellikleri tanıma ve çözümleme imkanı bulan Murat yoldaşımız, mücadelesi önünde engel teşkil eden kişilik özellikleriyle yoğun bir mücadelenin içerisine girdi. Böylece kendisinde Apocu militanlık özelliklerini hakim kılan yoldaşımız, kendisini özgür yaşama daha yakın hissetti. Halklarımıza yönelik kapitalist sistemin ve yereldeki işbirlikçilerinin geliştirdiği saldırılara karşı kendisini askeri anlamda yetkinleştirmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, askeri eğitimlere bu bilinç ve düşünce ile aktif bir şekilde dahil oldu. Gerillacılığa dair daha önce herhangi bir bilgisinin olmamasına rağmen son derece istekli katılması nedeniyle kısa sürede önemli gelişmeler kaydetti. Birçok gerilla taktiğini öğrenen yoldaşımız, gerilla yaşam tarzını içselleştirmeyi başardı. Böylece yetkin bir HPG gerillası olan yoldaşımız, mütevazı, dürüst ve fedakar kişiliği ile birlikte eğitim gördüğü tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Militanca duruşu ile örnek oldu.

Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra ısrarla savaşın yoğun yaşandığı alanlara geçmek isteyen yoldaşımız, yoldaşlarının önerisi ile daha fazla tecrübe kazanması için farklı bir alana geçti. Burada yer aldığı tüm çalışmalara aktif bir şekilde katılan Murat yoldaşımız, emekçi kişiliği ile öne çıktı. Yoldaşlarının yaşamsal tecrübelerinden yararlanan ve önemli bir yoğunlaşma süreci geçiren yoldaşımız, kısa sürece yılların tecrübesini kişiliğinde biriktirmeyi başardı. Artık özgüveni yüksek ve girişken bir gerilla olan yoldaşımız, kendisini yaşamın her alanından sorumlu gördü. Bu özelliği ile yoldaşlarının saygısını kazanan Murat yoldaşımız, üstlendiği her görev ve sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyi bildi. Türk devletinin gerilla alanlarına yönelik saldırılarının yoğunlaşması üzerine Türk devletine olan öfkesi daha da kabaran yoldaşımız, ısrarla savaşın yaşandığı alanlara geçmek istediyse de yer aldığı çalışmaların öneminden dolayı bu isteği kabul edilmedi. Bunu son derece olgun ve mütevazıca karşılayan yoldaşımız, devrim çalışmalarına bütünlüklü yaklaşarak yer aldığı çalışmaların başarısına kilitlendi. Dürüst, samimi ve Apocu militanlık ölçülerinde tutarlı bir özgürlük gerillası olan Murat yoldaşımız, bu özellikleri ile tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı.

28 Ağustos 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehitler kervanına katılan Murat yoldaşımızın amacı olan Demokratik Ortadoğu Konfederalizmini gerçekleştireceğimizin ifade ediyor, anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.

Cîlo yoldaşımız Gever'de kadim ve köklü Oremar aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin yurtsever ve Kürtlük değerlerini her şart ve koşul altında tavizsiz bir şekilde korumasından dolayı Cîlo yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Türk devlet okullarında 8 yıl okuyan yoldaşımız, ailesinden aldığı terbiye, kültür ve ahlak nedeniyle Türk devletinin halkımıza dayattığı asimilasyon ve soykırım politikalarından çok fazla etkilenmedi, kendisini korumayı başardı. Okulu bitirdikten sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için ilk olarak Gever'de daha sonra da İstanbul'da çeşitli işlerde çalıştı. Bir Kürt genci olarak düşman gerçekliğini halkımıza yaptığı baskı, katliam ve soykırım saldırılarından tanıyan Cîlo yoldaşımız, İstanbul'da bulunduğu süreçte bu gerçekliği daha fazla bilince çıkardı. Türk devletinin Kürt halkını ekonomik anlamda ucuz iş gücü olarak gördüğünü fark eden yoldaşımız, düşmanın Kurdistan'da yürüttüğü göçertme politikalarını daha fazla bilince çıkardı.

Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni her Kürt çocuğu gibi küçük yaştan itibaren tanıyan Cîlo yoldaşımız, özellikle yakın akrabaları olan Cîlo - Yılmaz Buldan ve Brûsk - Davut Bartın yoldaşlarımızın gerilla saflarına katılmalarından derinden etkilendi. Bu nedenle her zaman Cîlo ve Brûsk yoldaşlarımızı kendisine örnek aldı. Gençlik dönemlerinden itibaren devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına katılan Cîlo yoldaşımız, bu süreçte özgürlük mücadelemizi ve Rêber Apo gerçekliğini daha yakından tanıma imkanı buldu. Rêber Apo'nun çözümlemelerini ve savunmalarını okuyarak kendisini geliştiren ve nasıl çalışacağını bilince çıkaran yoldaşımız daha aktif bir katılımın sahibi oldu. Ulaştığı yetkinlik sayesinde birçok gencin örgütlenmesinde ve özgürlük mücadelesine katılmasında emek sahibi olan yoldaşımız, elde ettiği başarılı sonuçlardan moral alarak daha aktif bir katılım sağladı. Daha sonra mücadele hakikatimizi tüm topluma yansıması ve mücadelemizin daha da genişlemesi gerektiğini düşünen Cîlo yoldaşımız, bunu ancak etkili bir basın çalışmasıyla gerçekleşebileceğine inandı. Bu temelde büyük bedeller verilerek özgür basın çalışmalarına katılma kararı alan yoldaşımız, Amed'e geçti. Bir buçuk yıl basın çalışmalarında kalan yoldaşımız, aynı ciddiyet ve sorumluluk duygusuyla çalışmalara katıldı. Kısa sürede kendisini geliştiren yoldaşımız, etkili bir pratik yürüttü. Türk devletinin Öz Yönetim Direnişi ve sonrasında halkımıza ve gerillaya yönelik yeni bir tasfiye konseptini devreye koyması ve bu temelde soykırımcı saldırılarını artırarak sürdürmesi nedeniyle sadece hakikatleri aktaran değil, yaşanan haksızlığa karşı mücadele eden olmak istedi. Bunun da ancak gerilla saflarına katılarak mümkün olacağını düşünen Cîlo yoldaşımız, bu temelde yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.

Yeni savaşçılar eğitimini Qendîl bölgesinde gören yoldaşımız, istekli katılımı sayesinde kısa sürede gerilla ve dağ yaşamına uyum sağladı. Önceden edindiği ideolojik bilincini aldığı derslerle daha da derinleştirme imkanı bulan yoldaşımız, böylece yaşama daha aktif bir katılım sağladı. Kendisini günden güne geliştiren Cîlo yoldaşımız, askeri anlamda da yetkinleşmesi gerektiğinin bilincindeydi. Halkımıza yönelik saldırıları ancak güçlü bir gerilla pratiği ile savuşturabileceğini bilen yoldaşımız, askeri eğitimlere bu bilinçle katıldı. Kendisini birçok gerilla taktiğinde ve askeri disiplin konusunda eğiten Cîlo yoldaşımız, her an kendisini zorlu pratik süreçler için hazırladı. Yaşama katılımı, eğitimde ulaştığı yetkinlik, güçlü yoldaşlık ilişkileri ve sade, mütevazı, dürüst ve samimi kişiliği ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Cîlo yoldaşımız, örnek bir Apocu militan olarak eğitimini başarılı bir şekilde bitirdi.

Eğitimden sonra KCK bünyesinde kimi çalışmalara katılan Cîlo yoldaşımız, bu çalışmalara da tüm içtenliği ile katılarak üstlendiği görev ve sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. Apocu bir militan olarak bulunduğu her çalışmanın hakkını vermesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu duruşunu her zaman korudu. Fakat yüreği her zaman savaşın en yoğun yaşandığı alanlardaki yoldaşlarıyla olan Cîlo yoldaşımız, ısrarla savaş pratiğine katılmak istedi. Fakat öncesinde askeri branşlaşma konusunda kendisini geliştirmesi gerektiğini düşündü. Savaşın artık, eski klasik yöntemlerle yürütülemeyeceğini bilen yoldaşımız, yeni dönem savaş tarzında kendisini geliştirmek istedi. Bu nedenle teknik ve taktik noktasında yaşanılan değişimleri yakından görüp bu konuda kendisini derinleştirmenin çabasında oldu.

Böylece askeri yanı ağır basan eğitimlere katılarak kendisini yeni dönem gerillacılığında geliştirmek ve böylece yaşanan savaş sürecine cevap olmak istedi. Eğitim süreci boyunca fedakarca katılım sağlayan yoldaşımız, kendisiyle paylaşılan her bilgiyi altın değerinde ele alarak öğrendi. Yoldaşlarının işgalciliğe karşı amansız bir şekilde yürüttükleri mücadeleden büyük güç ve moral alan Cîlo yoldaşımız, bir an önce yoldaşlarının yanında olmak istedi. Bunun için tereddütsüz ve kaygısız bir biçimde yaşamın her anına katılarak emek verdi. Kendisini birçok gerilla taktik ve tekniğinde geliştiren ve böylece yoldaşlarına örnek olan Cîlo yoldaşımız, keskin zekası ve yaratıcılığı ile öne çıktı.

15 Aralık 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Cîlo yoldaşımız, ardından zengin bir mücadele mirası bıraktı. Yoldaşları olarak Cîlo yoldaşımızı şehadet yıldönümünde bir kez daha saygıyla anarken, amaçlarını gerçekleştirme sözümüzü bir kez daha yineliyoruz.

15 Aralık 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi