HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Şehit Cemşîd Elî Esker’i anan HPG Komutanı Murat Karayılan, “Heval Cemşid, fedakarlığı, Önderliğe, harekete ve halka olan bağlılığıyla bizim için her zaman örnek olacaktır. Cemşîdlerin ruhu bizi zafere götürecektir” dedi.

Gerilla TV’ye konuşan HPG Komutanı Murat Karayılan 14 Nisan 2018 yılında Serhat’ın Gilîdax bölgesinde Türk devletinin saldırısı sonucu şehit düşen HPG Komuta Konseyi Üyesi ve Erzurum Eyalet Komutanı Cemşîd Elî Esker’i (Sultan Mahmut) andı.

Şehit Cemşîd Elî’nin aslen Kobanê’li ve yurtsever Kêtikî aşiretine bağlı olduğunu ama Halep’e bağlı Bab bölgesinde dünyaya geldiğini belirten HPG Komutanı Murat Karayılan, “Bab’da çok sayıda Kürt köyü vardır. Heval Cemşîd de orada doğmuştur. Ancak aslen Kobanê’li ve Kêtikî aşiretindendir. Fakat Bab’da büyümüştür. Halep’te okula gider. Heval Cemşîd, yurtsever bir ailede büyür. Ailesi Kürdistan yurtseverliğiyle tanınmıştır. Bu doğrultuda çalışmalara katılır. Uluslararası Komplo gerçekleşti ve Rêber Apo esir alınarak Türk devletine teslim edildi. Bu olay tüm yurtseverlerde, Kürdistanlılarda ve bütün arkadaşlarda büyük bir üzüntü yarattı, herkes kendini sorgulayıp, tepkisini ortaya koydu. O dönemde Rojava’da pek çok kişi mücadeleye katılma kararı alır. Sanırım 1999 yılında 900 kişi katılmıştır. Heval Cemşîd de ailesiyle birlikte bu konuyu tartışır; kendisi ve amcasının oğlu heval Soro (Soro arkadaş da Gabar’da şehit düştü) örgüte katılırlar.

Rêber Apo’nun özgürlüğü, intikam ve bu mücadelenin başarıya ulaşması için ailesi yoğun şekilde çalışmalara katılır. Cemşîd heval henüz küçüktür, ortaokula gider; o yaşta bile çalışmalarda yer alır. Ardından katılım sağlar. Katılımından sonra 4 yıl Kandil’de eğitim görür. O dönemde Bakur’a gitmek ister. O sıralar Bakur’a yeniden geçişler oluyordu. Bu çerçevede talebi kabul edildi ve 2003 yılında görevlendirilmesi Erzurum’a yapıldı. Erzurum, Kürdistan eyaletleri içinde en zorlu koşullara sahip bölgelerden biridir. Coğrafyası geniştir, pek çok yeri dağlık ve yayladır, karmaşık bir yapıya sahiptir. Ancak heval Cemşîd, Rojava’dan gelen genç bir arkadaş olarak kısa sürede ortama uyum sağlar; genç olmasına ve o coğrafyayı hiç görmemesine rağmen hızlıca uyum sağladı. Kısa zamanda başarılı oldu, sorumluluk aldı, öncülük etti, görevler üstlendi, komutan oldu.

Erzurum eyaletinin tamamında yani Çewlîk (Bingöl), Mûş, Erzirom gibi tüm bölgelerde faaliyet yürüttü. Daha sonra bölge komutanı oldu ve pek çok önemli eylemde aktif bir şekilde rol aldı. Cesareti, kararlılığı, sakinliği ve duruşuyla her konuda sorumluluk üstlendi, fedakâr bir genç olarak önemli görevler aldı. Bu nedenle yoldaşları tarafından çok sevilirdi. Heval Cemşîd, 2009 yılında, yani altı yıl sonra yeniden Medya Savunma Alanları’na geldi ve orada eğitim aldı. Erzurum’da bir kaza geçirmişti, bundan dolayı özeleştiri yaptı, kendisini toparladı ve bir kez daha her göreve hazır hale geldi. 2012 yılında bir kez daha Erzurum Eyalet komutanı olarak görevlendirildi. Bu temelde Erzurum’a gitti. Gelecek için umut var eden kadro bir arkadaştı” diye konuştu.

KOBANÊ SAVAŞINDA DAİŞ’E KARŞI MÜCADELE ETTİ

2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal, Kerkük, Maxmûr, Hewlêr gibi şehirlere saldırısı ile birlikte Kürt halkına yönelik büyük saldırıların da başladığını vurgulayan HPG Komutanı Murat Karayılan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Şengal’de ilk direniş yaşanırken, DAİŞ üç koldan Kobanê’ye de saldırı başlattı. Ellerinde gelişmiş teknik, tanklar ve Amerika tarafından Irak ordusuna verilen ağır silahlar vardı; ayrıca Suriye ordusundan da her türlü silah ve mühimmat almışlardı. Yani çok güçlü bir teknikle Kobanê’ye yöneldiler. Orada tarihi bir savaş yaşandı. Kobanê direnişinin nasıl gerçekleştiğini zaten anlatmamıza gerek yok, herkes biliyor. Ama o direnişin nasıl geliştiği, hangi koşullarda sürdüğü, hala tam olarak bilinmiyor. Ama yavaş yavaş öğreniliyor. Kobanê savaşı sırasında, DAİŞ bütün köyleri işgal ettiğinde, şehrin büyük bölümü de düşmüştü; yalnızca küçük bir kısım kalmış, ama Kobanê büyük oranda kuşatılmıştı. Savaş göğüs göğüse sürdürülüyordu. Düşman güçlüydü; hem intihar saldırılarıyla aktif biçimde savaş yürütüyordu hem de çok gelişmiş teknik donanıma sahipti.

Sayıca fazlaydılar; ayrıca intihar eylemcileri de çoktu. “Kim ölürse cennete gidecek” diyerek kendilerini motive ediyorlardı. Onlara karşı kimse duramıyordu, devletler de duramıyordu. Ama ne olursa olsun Kürdistan özgürlük gerillaları olarak, Apocu hareket olarak, oraya müdahale etmeliydik, Kobanê’yi savunmalıydık. Yani hareketimiz Kobanê’ye dair bir hazırlık başlattı, biz de orada düşmanı nasıl kırabileceğimiz üzerine çalıştık. Gerilla taktiğini uygulamak gerekiyordu, düşmanın arkasına sızalım, arkadan vuralım, ya da içlerine girip orada darbeler indirelim. Bu konuda uzman arkadaşlara ihtiyaç vardı. Heval Masîro ve başka arkadaşlar oradaydı, ama en deneyimli isimlerden biri de heval Cemşîd’ti. Kendisi daha önce Kobanê’ye gitmeyi önermişti, fakat o zaman Erzurum uzak olduğu için önerisi kabul edilmemişti. Ama daha sonra Kobanê’nin zaferi için onun varlığına ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Yani düşmanın arkasında operasyon yürütebilecek, deneyimli bir gerilla gerekiyordu.

Bu nedenle Kobanê’ye gitmesine karar verildi. Zaten Bakûr eyaletlerinin çoğundan arkadaşlar Kobanê’ye geçmişti. Heval Cemşîd de birkaç arkadaşla birlikte yola çıktı ve hızla Kobanê’ye ulaştı. Kobanê’de zaten tanınıyordu ve gerçekten de orada rolünü oynadı. Düşman gerisinde operasyonlar yürüttü, düşmana darbeler indirdi. DAİŞ, arkasından da saldırılar geldiğini görünce, bozguna uğradı. Ardından diğer arkadaşlar da, heval Masîro  dacepheye çıktılar. Esasen Kobanê direnişinin zaferi, bu taktiksel yaklaşım sayesinde oldu. Eğer düşman böyle şaşkına çevrilmeseydi, o cephede kırılma mümkün olmazdı. Bu nedenle heval Cemşîd’in rolü gerçekten çok büyüktü. O kutsal ve tarihi zaferde onun payı büyüktü. Erzurum’dan yola çıkıp Kobanê’ye geldi ve orada görevini yerine getirdi. Düşman Kobanê şehir merkezine girmedi.

Bir uzman gerilla olarak düşman içinde gizlenmeyi, kendini korumayı, görünmeden saldırmayı çok iyi biliyordu. Kimse nereden vurduğunu anlayamazdı. Bu şekilde heval Cemşîd büyük bir rol oynadı ve Kobanê direnişinin zaferle taçlandırılmasında katkı sundu. O zafer, şehit Gelhat, Arîn, Cemşîd, Çeko ve daha nice kahraman arkadaşların tarihi direnişiyle kazanıldı; o dönemde heval Cemşîd de bu tarihi direnişte önemli bir rol üstlendi. Daha sonra orada kaldı, Minbic hamlesinde komutan olarak yer aldı; bildiğimiz kadarıyla Tebqa hamlesinde de görev aldı. Öncü bir komutan olarak en ön saflarda savaştı. Çünkü heval Cemşîd sıradan biri değildi; deneyimli, cesur, uzman bir komutandı. Aslında o dönemin Egîdiydi, çağın aslanıydı. Onun bu özellikleri onula kalan herkes tarafından biliniyordu. Yabancılar bile onun adını ve cesaretini duymuşlardı. Gittiği her yerde, pratiğiyle, cesaretiyle, fedakârlığı ve mütevaziliğiyle tanınıyordu.”

SERHAT’TA BİRÇOK EYLEMDE YER ALDI

Latin Amerika’da Arjantinli olan Che Guevara’nın, Küba devrimine katıldığını, devrim zaferle sonuçlandığında Küba’nın yeni hükümetinde bakan olduğunu, ama bununla yetinmeyerek başka bir ülkede yeniden gerilla mücadelesi vermek istediğini ve bu nedenle Bolivya’ya gittiğini hatırlatan HPG Komutanı Murat Karayılan, şehit Cemşîd’in de aynı ruhla hareket ettiğini ifade etti. Şehit Cemşîd Elî Esker’in Kobanê savaşının ardından Bakur’a, Erzurum’a gitmeye hazır olduğuna ilişkin kendilerine bilgi gönderdiğini söyleyen Karayılan, “O sıra Medya Savunma Alanları’na geçti. PKK’nin Şehit Sakine Cansız Akademisi’nde eğitim gördü. Ardından 2017 yılında yeniden Erzurum Eyaleti’ne görevlendirildi. Eyalet komutanı ve aynı zamanda HPG Komutanlık Konseyi Üyesi olarak atandı. Gerçekten de bu göreve layıktı. Çünkü hem Kobanê savaşında kazandığı deneyimler, hem de Erzurum’daki mücadele birikimiyle o eyaletin kadrosuydu.

Erzurum’daki komutan heval İsa şehit düşmüştü, orada bir boşluk oluşmuştu; bu nedenle heval Cemşîd’in oraya gitmesi gerekiyordu. Bunun üzerine yola çıktı. Yolda birkaç ay geçti. Serhat eyaletine ulaştıklarında, oraya gitmenin uygun olmadığı görüldü. O sıralar sonbahardı, karar verilmişti orada kalacaklardı. O yalnız değildi; beraberinde bir grup arkadaş vardı, 6-7 kişiydiler. Aralarında şehit Atakan Mahir ve değerli yoldaşımız Çîçek Botan da vardı. Yani o grubun bir parçasıydı. Aslında Dersim’e gitmeleri planlanmıştı, ama orada kaldılar. Yani o yıl, o grup Serhed bölgesinde kaldı. Heval Cemşîd nereye gitse boş durmazdı. O dönem Serhat eyaletinde eylemler vardı, heval Cemşîd kendisiyle birlikte giden arkadaşlarla eylemlere katılıyor. Onlara, ‘bu arkadaşlar tecrübe kazansın, Bakûr savaşını öğrensinler’ demişti. Serhat’taki birçok eylemde görev aldı. Onunla birlikte eyleme giden iki yoldaş şehit düştü.

2018 baharında heval Cemşîd Gilîdax bölgesinde arkadaşlarla birlikteyken orada düşmanın büyük bir saldırısı oldu. Acaba arkadaşlar orada mı değildi diye şüpheye düştük. Sonra anladık ki arkadaşlar oradaymış. Heval Cemşîd’in orada bulunması arkadaşlar için çok iyi oldu. Onun büyük faydası oldu. Çünkü arkadaşlar orada düşmanın operasyonlarına karşı birlikte büyük bir direniş gösterdiler. Her yerde çatışma oldu, direniş öne çıktı ve düşman sonuç alamadı. Düşman oradan çekildi fakat gözetleme ve teknik açıdan daha güçlüydü. O zamana kadar Serhat eyaletinde düşman böyle teknik olanaklar kullanmıyordu; o dönemle birlikte daha fazla teknik araç ve keşif uçakları kullanılmaya başlandı. Bu yüzden arkadaşlar heval Cemşîd’in bulunduğu mevzileri korumak istediler. Ancak o yerinde duramıyordu, birçok eyleme bizzat katıldı. Hem bu eylemlerin planlanmasını yaptı, hem de bizzat katıldı. Savaştaki hamlelerde de aktif rol oynadı. Bu şekilde arkadaşlara katkısı çok oldu.

Ancak Helac bölgesindeki Gilîdax operasyonundan sonra, orada bir noktada durdukları sırada düşmanın gizli bir keşif birimi o mevzileri tespit etti. Tespit edilen yere çok geniş çaplı bir hava saldırısı gerçekleştirildi. Bu saldırı sonucunda değerli savaşçı ve kahraman komutan heval Cemşîd Elî Esker ile heval Berxwedan Agirî ve heval Soro şehitler kervanına katıldı. Yani o saldırıda üç arkadaş şehit düştü. Heval Cemşîd’in şehadeti bazı kaygılardan dolayı hızlı bir şekilde açıklanmadı. Böyle kaldı. Fakat tarihe geçen bir komutan olarak rolünü oynadı. Yani Kürdistan’da, hareketimizde, Apocu harekette çok değerli ve onurlu kahramanlar ortaya çıktı; onlardan biri de heval Cemşîd’di” dedi.

ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HER ŞEYİ GÖZE ALAN BİR FEDAİYDİ

“Heval Cemşîd’in bazı belirgin özellikleri vardı. Deneyimli bir komutan olduğundan, nerede saldırı varsa o oradaydı; nerede ihtiyaç olursa yönünü oraya verirdi” diyen HPG Komutanı Murat Karayılan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kişilik özellikleri de örnek teşkil ediyordu. Yoldaşlığı, arkadaşlarla yoldaşlık ilişkileri samimi ve dürüsttü. Yoldaşlık ruhunu, fedakârlık çizgisinde ortaya koyuyordu. Dağda ve gerillada, bir kişi fedakârlık yaptığında oradaki yoldaşlık daha da güçlenir. Heval Cemşîd de böyle biriydi. Gayreti ve çalışkanlığıyla etrafına çok katkı sağlıyordu. Bu yüzden çok seviliyordu. Okuyan, kendisini Önder Apo’nun çizgisine tam adamak isteyen biriydi; bu yüzden eğitimine önem veriyordu. Bazı yoldaşlar pratik çalışmaya daha çok önem verirler ama eğitime daha az zaman ayırırlar; heval Cemşîd ise hem pratik yapıyordu hem eğitimini ihmal etmiyordu. Okuyordu. Yani askeri akla-stratejiye sahipti. Düşmanı tartıyor, düşmanı tanıyordu. Gücünün ne yapabileceğini düşünerek plan yapıyordu. Bu yüzden pek çok dikkat çekici eylem gerçekleştirdi. Önder Apo’nun çizgisi uğruna ve Önder Apo’nun özgürlüğü için her şeyi göze alan bir fedai olduğunu söyleyebiliriz.

 Korkusuzdu, elinden ne gelirse yapardı, oportünist değildi. Ne yapacağını bilir gibiydi. Harekete, Önderliğe, şehitlere ve değerlere yürekten bağlıydı. Yanılmıyorsam yoldaşı Cemşîd’in Ehmed Kesip’in adını almıştı. O da Serhatlı bir komutanımızdı, Şemzînan’da (Şemdinli) pratik yürütmüş ve orada şehit düşmüştü. 1980’lerde katılım sağlamış değerli yoldaşlardan biriydi. Daha sonra Elî Esker soyadını aldı bu da anlamlı bir mesaj taşıyordu. Dürüst, yalın bir arkadaştı. Cemşîdlerin izinden gitti. 1800’lü yıllarda Kobanê’de Hemê Mûsikê önderliğinde bir isyan başlatılmıştı. O kişi Kêtikî aşiretinin önderi gibiydi. O dönem Osmanlı’ya karşı ciddi bir direniş yürüttü. O yiğit bir Kürt’tü, erkek kardeşi ile kız kardeşi adı Şarê’ydi çok cesurdu. O dönemde Osmanlı zulmüne boyun eğmediler ve büyük bir isyan başlattılar. Hemê Mûsikê tarih yazdı. Heval Cemşîd’in duruşu da Hemê Mûsikê’nin izinden giden birinin duruşudur. O da dönemin yiğidiydi.

Gerçekten de Kürdistan’ın hangi bölgesinde ihtiyaç olursa oraya giderdi. Kürdistan’ın yiğitleri böyleydi. Derwêşê Evdî destanında da bu durum vardır. Derwêşê Evdî, Cîlo, Ehmedê Kerê ve daha birçok kişiyi çağırarak, o bölgedeki tüm yiğitler gelsin ve 12 kişi gidip düşmana karşı savaşsın diyor.  Milan paşa herkesi çağırır ve onlar da hazır olurlardı. Yani bu yiğitlik Kürdistan’da bir gelenekti. O dönem böyleydi. Bugün de heval Cemşîd böyleydi. Yani çağrı geldiğinde, ne olursa olsun oraya küçük bir grup da olsa gitmeyi göze alan ve hazır bulunan biriydi. O da dönemin Egîdi-yiğidi oldu. Önder Apo çizgisinde hareketinde bir militanı, yiğit ve güçlü bir karaktere sahipti. Dönemin Egîdi olarak tarihe geçti. Heval Cemşîd böyle önemli ve tarihi bir rol oynadı, bu şekilde şehadete ulaştı.

Yoldaşlık özellikleri, savaşçı özellikleri, fedakarlığı, Önderliğe, hareket ve halka olan bağlılığı bizim için her zaman örnek olacaktır. Ancak Cemşîdlerin ruhu bizi zafere götürebilir. Şehitlerimize verdiğimiz sözü yineliyoruz. Bir kez daha Cemşîd Elî Esker ve tüm Kürdistan şehitlerine söz veriyoruz; sonuna kadar onların çizgisinde, Önder Apo’nun çizgisi temelinde ve kahraman şehitlerin izinde kararlı şekilde yürüyeceğiz. Böylece onları ölümsüz kılacağız. Bu şehitler dönemin Egîdleriydi ve ölümsüzlerdir.”