Basına ve Kamuoyuna!
Halk önderleri ve peygamberlerin kutsal diyarı Urfa’nın asil evladı, Rêber Apo’nun dayısının oğlu, Partimiz PKK’nin Merkez Komite Üyesi ve Apollo Akademiler Komutanı Koçero Urfa yoldaşımız, 4 Kasım 2019’da işgalci Türk devletinin suikast tarzında gerçekleştirdiği bir hava saldırısında şehadete ulaştı.
Koçero yoldaşımızın şehadetinden dolayı öncelikle Rêber Apo’ya, değerli ailesine, yurtsever Urfa halkımıza ve tüm Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Kutsal topraklarda yaşama gözlerini açan Koçero yoldaş özgür yaşam aşkıyla Rêber Apo’ya ve Özgürlük Hareketi’ne katıldı. 28 yıl boyunca Kurdistan dağlarında ve farklı alanlarda büyük fedakarlıklarla soluksuzca mücadele etti. İdeolojik, felsefik, örgütsel ve askeri açıdan Apocu Hareketin rol oynayan öncülerinden biri haline geldi. Koçero yoldaş dürüst, emekçi, samimi, mütevazı, insani meziyetleri yüksek, kişiliğini erdemli devrimciliğe ve ölçülü militanlığa ulaştırmayı başarmış hakiki bir Apocu’ydu. Yoldaşların yoldaşı olma ve şehitlerin izinden yürüme mertebesine ulaşmayı daima bilen profesyonel bir devrimciydi. Fedaice mücadelesiyle Kürt halkına değerler kazandıran, meşru savunmasında önemli bir rol oynayan ve Apocu Hareketi daima ileri taşıyan mücadelemizin büyük öncüsüydü. Koçero yoldaş, her birimiz üzerinde büyük bir emeği olan, yokluğunu daima hissettiğimiz ve gözlerimizin aradığı bir komutandı. Hepimizi etkileyen ve eğiten Koçero yoldaşın binlerce arkadaşımız üzerindeki emeğinin karşılığı, ancak mücadelenin zafere ulaşmasıyla ödenebilecektir. Büyük Apocu, halk önderi, profesyonel devrimci, cesur komutan ve yiğit kahraman Koçero yoldaşı mücadele pusulamız haline getirerek uğruna tüm yaşamını feda ettiği yüce amaçları başarma ve emeklerine layık olma sözü veriyoruz.
Her an’ da ve her mekanda Apoculuğu iliklerine kadar yaşayan fedai komutanımız Koçero Urfa yoldaşı sevgi, saygı ve minnetle anıyor, bir kez daha Rêber Apo'nun değerli ailesine ve tüm yoldaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.
Koçero Urfa yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Koçero Urfa Adı Soyadı: Metin Arslan Doğum Yeri: Dîlok Anne – Baba Adı: Fadile – Celal Şehadet Tarihi ve Yeri: 4 Kasım 2019 / Medya Savunma Alanları |
Koçero Urfa – Metin Arslan
Rêber Apo öncülüğünde başlayan ve yürüyen Kurdistan Özgürlük Mücadelemiz birçok fedai, kahraman ve yiğit yaratarak yeni bir tarih yazmıştır. Bu kahramanlar duruşları, fedailikleri, emekleri ve ölçülü yaşamlarıyla özgür ve yeni insan düzeyini temsil etmiştir. Bir yandan özgür ve yeni insanı yaratan, bir yandan da onlarla yepyeni bir toplum ve yaşamı kuran Apocu Hareket sayısız güzide ve seçkin devrimciyi halkımıza kazandırmıştır. Özgürlük Mücadelemizin güzide, seçkin ve yiğit kahramanlarından biri de Koçero yoldaştır.
Koçero yoldaş, baba tarafı Kürt, anne tarafı ise Türkmen olan bir ailenin evladı olarak yaşama gözlerini açtı. Urfa’nın Xelfetî (Halfeti) ilçesinden olan ailesi 1960’larda Dîlok’un Belkis (Nizip) ilçesine göç ettiği için Koçero yoldaşımız da Belkis’ta doğup büyüdü. Koçero yoldaşın ailesi tüm Kürt halkı tarafından bilinen Rêber Apo’nun ailesidir ve Rêber Apo’nun dayısı Celal’in oğludur. Koçero yoldaş böylesine değerli bir ailenin ferdi olarak büyüme şansına daha ilk doğduğun an’ da kavuştu. Çocukluk ve gençlik yılları doğduğu toprakların kutsal özüyle şekillendi. Koçero yoldaşımızın özgürlük yürüyüşü, halasının oğlu olan Rêber Apo'nun kulaktan kulağa aktarılan ve artık bir efsaneye dönüşen Özgürlük Hareketini çocukluk yıllarında tanıması ile başladı. Yaşadığı mekan mücadelemizi fazla tanımasına imkan vermese de her zaman bunun arayışında oldu. Özgürlüğe ve anlamlı yaşama susamış bir genç olan Koçero yoldaş, güçlü bir arayış içerisine girdi. Her anını en iyi şekilde değerlendirerek PKK'yi tanımaya ve anlamaya çalıştı. Faşist 12 Eylül 1980 cuntası sürecinde yaşanan insanlık dışı uygulamalarla Türk devlet gerçekliğini daha iyi anlamaya başlayan Koçero yoldaşımız, bu süreçten sonra arayışını daha da güçlendirdi. İçinde yaşadığı toplumsal gerçekliğin Türk devletinin asimilasyon politikalarından etkilenmesi ve giderek sistemiçileşmesi nedeniyle kendisini asla bu sahte yaşama ait hissetmedi. Koçero yoldaş buradan çıkışı, halası olan Üveyş Ana'nın yanında buldu. Birçok sefer Belkis (Nizip)’ten ayrılıp Amara köyündeki Üveyş Ana’nın yanına gitti. Üveyş Ana ile geçirdiği zamanları yaşamının en değerli anları olarak anan Koçero yoldaş, Rêber Apo gerçekliğini ilk defa Üveyş Ana'dan öğrendi. Amara’da adeta nefes aldı, özgür yaşamın anlamına ve tadına ilk orada vardı. Koçero yoldaş, okulların ara verdiği yaz dönemlerini Üveyş Ana'nın yanında geçirdi. İlk bilinçlenmesini Amara’da yaşayan yoldaşımız, yine Üveyş Ana'nın telkinleri ile üniversite okumaya karar verdi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Belkis ilçesinde okuyup bitiren Koçero yoldaş, çalışkan ve zeki bir genç olarak İzmir’deki 9 Eylül Üniversitesi’nde maliye bölümünü kazandı. Bu temelde İzmir'e geçti. Ege yöresinin en büyük ve gelişkin kentinde daha rahat hareket etme imkanına kavuşan Koçero yoldaşımız, gerilla mücadelemizin yükselmesinin ve halkımızın kendisini bağlayan kölelik zincirlerini kırarak diriliş devrimini gerçekleştirmesinin yarattığı devrimci havayı özgürlük mücadelesine katılmanın gerekçesi haline getirdi. Koçero yoldaş başarılı bir öğrenci olup, büyük metropollerde imkanlarla dolu sistem yaşamına kavuşmuşken tüm bunları elinin tersiyle itti. Anlamlı yaşamı, halkının özgürlüğünü ve onun kutsal özgürlük davasını kendi bireysel yaşamının üzerinde gördü. Üç yıl süren öğrencilik sürecinde İzmir'deki üniversite gençliği içerisinde birkaç arkadaşıyla birlikte örgütlü bir yapı oluşturarak onlarca öğrencinin gerilla saflarına katılmasına öncülük etti. Böylece ilk devrimci görevlerini kendi öz gücüne dayanarak başarılı bir şekilde yerine getirdi. Rêber Apo’nun 1972 – 1975 sürecinde Ankara’da yaptığı devrimci çıkışın bir benzerini de Koçero yoldaş 1990’larda İzmir’de yapmaya çalıştı. Üniversite, gençlik ve şehir çalışmalarındaki süreci kendisi için yeterli gören Koçero yoldaş, büyük bir inançla profesyonel devrimci olma kararı vererek 1992 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte Kurdistan Özgürlük Gerillası’na katıldı.
Heftanîn’de kısa bir süre kalıp ilk tecrübelerini edindikten sonra Rêber Apo’yu görmek üzere Önderlik Sahası’na geçti. Koçero yoldaşımız, yıllarca büyük özlem duyduğu Rêber Apo’yu görme hayalini gerçekleştirdi. Rêber Apo'dan eğitim almayı ve O'nunla aynı havayı solumayı kendisine verilen bir mükafat olarak değerlendirdi. Koçero yoldaş, yaşadığı bu duygu yoğunluğunu devrimci bilinç düzeyine çıkararak mücadeleye bağlı, duygulu, inançlı ve bilinçli bir katılım sağladı. Bekaa’daki Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nde Önderliğimizin eğitiminden aldığı güç ve moralle yüzünü bir kez daha dağlara dönen Koçero yoldaşımız, Zelê, Xakurkê ve Zagroslar’da uzun yıllar boyunca mücadele yürüttü. Bu süreçlerde daha çok bulunduğu bölgelerdeki yoldaşlarının eğitim çalışmalarında sorumluluk üstlendi. Her bir yoldaşında Apocu ahlak, bilinç ve kültürün gelişmesinden Apocu mücadele çizgisinin yaşamsallaşmasına kadar komple bir mücadele yürüttü. Koçero yoldaş, Rêber Apo ile olan bağını hiçbir zaman ailecilik veya kan bağı üzerinden tanımlamadı. Rêber Apo ile olan akrabalık durumunu asla öne çıkarmadı, hatta birçok zaman bunu yoldaşlarına bile yansıtmadı. ‘’Eğer Rêber Apo ile bir bağım varsa o da hakiki yoldaşlık temelinde yetkin bir Apoculuk ile olmalı’’ ilkesine göre yaklaştı. Daima Rêber Apo’yu, Apocu ideoloji ve felsefeyi, Rêber Apo şahsında gerçek ifadesini bulan özgür Kürt kişiliğini doğru anlamaya ve ölçülü bir şekilde yaşamaya çalıştı. Bu anlamda ideolojik bir katılımın sahibi olmak için ciddi yoğunlaşma ile düşünsel anlamda büyük bir emek verdi, ilke ve ölçü sahibi olmayı esas aldı. Aynı zamanda her bir yoldaşının duygu dünyasına girerek onları anlamayı, yaşadıkları çelişkileri aşmayı ve böylece devrimci yaşamlarında büyük çıkışlar yapmalarını sağlamayı en yüce yoldaşlık görevi olarak ele aldı. Edindiği tecrübelerle derin bir gözlem ve çözümleme gücüne ulaşarak üstlendiği her çalışmayı hakkını vererek yapmayı bildi. Aynı zamanda yaşamının her anında kendisini de eğitmeyi ihmal etmeyen Koçero yoldaşımız, Apocu çizgide doğru ve istikrarlı yürümenin kendini eğitmekten geçtiğine yürekten inandı. Mücadelesinin eksenine aldığı Rêber Apo'ya bağlılığın ancak O'nun fikirlerinin yaşam bulmasıyla anlam bulacağının bilinciyle hareket etti. Bunun da ancak Önderlik felsefesinde ve mücadele çizgisinde derinleşmekle mümkün olacağının farkındalığıyla daha fazla yoğunlaştı. Bu anlamda Önderliğe olan inancı ve bağlılığı ile tüm yoldaşlarının kendilerine örnek aldığı Apocu bir komutan haline geldi.
Koçero yoldaş Kurdistan Özgürlük Gerillası’nda savaşçılıktan tim, takım, birlik, bölge ve eyalet komutanlığına kadar birçok kademede görev yürüttü. Bir dönem Garê’de eyalet komutanlığı görevini yaptı. Pratiğinin önemli bir bölümünü yoldaşlarını eğitme temelinde akademilerde geçirdi. Çünkü Koçero yoldaş psikolojik ve sosyolojik olarak insanları anlama, çözümleme ve kendilerini yeniden inşa etmede yardımcı olma konusunda gerçek bir insan sarrafıydı. Yılların verdiği tecrübeyle bunu ustaca yapma kabiliyetine erişmişti. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın kendisini Apocu çizgide derinleştirmesini, her süreçte yenilemesini, taktikte zenginleşmesini ve mükemmel bir gerilla ordusu haline gelmesini hedefleyen askeri ve ideolojik eğitim veren Apollo Akademileri’nde yıllarca faaliyet yürüttü. Apollo Akademiler Komutanlığı’nda uzun bir süre görev yürüten Koçero yoldaşımız, eriştiği ideolojik birikim ve tecrübesini tüm kadro yapımıza taşırmaya çalıştı. Önderlik felsefesinin anlaşılması, özümsenmesi ve uygulanması için eşsiz bir emek ve çaba harcadı. Yoldaşlarının Önderlik hakikatini ve Parti gerçekliğini anlaması için ısrarla, sabırla ve alçakgönüllülükle bu hakikatleri anlatmaktan usanmayan Koçero yoldaşımız bu özelliğiyle Kemal Pir yoldaşımızın geleneğinin de temsilcisiydi. ‘’Bir insana gerçeği anlatmak için gerekirse 3 saat gerekirse 300 saat konuşur ve örgütlerim’’ diyen Kemal Pir yoldaşın sadık takipçisiydi. Koçero yoldaş 2012 yılında yazdığı bir raporunda PKK’nin eğitim gerçeğine yaklaşımını şu sözlerle değerlendirmişti: ‘’Bireyde radikal bir yaklaşımın gelişmesi ve doğrudan dönüşümü ancak kişinin yürekten katılımıyla mümkündür. Her yeni günü pratiğe doğru katılım temelinde değerlendiren kişilik, en radikal ve derin dönüşümü gerçekleştirebilir. Önderlik gerçeğinde günlük olarak yaşanan zihniyet devrimi bunun en çarpıcı kanıtıdır. Esas olarak Şehîd Erdal – Engin Sincer arkadaşın da belirttiği gibi ‘militan olan, militan olmanın gerekliliklerini yerine getirmelidir.’ Doğru gerilla duruşunu yaşayan kişiliği her zaman zaferi kazanan duruş olarak değerlendiren bu deyim, bizler için daima çarpıcılığını korumaktadır. Kendini bu yaşanan gerçeklikler çerçevesinde daha iyi tanımlayarak çözümleme gücünü ve çabasını göstererek çalışmalara katılma gücünü göstermekteyim.’’
Koçero yoldaşın militanca duruşu, Parti doğrularını tereddütsüz bir şekilde savunması ve söylediği gibi yaşayan bir komutan olmasından dolayı tüm yoldaşlarının sevgi, saygı ve yüksek güvenini kazanmasını bildi. Koçero yoldaştan en sert eleştirileri ve en radikal müdahaleleri duyan hiçbir yoldaşımız asla bundan rahatsız olmadı, Koçero yoldaşın üslup, hitabet ve tarzından büyük güç aldı. Koçero yoldaş kolektif çalışma tarzı ve ekip oluşturup çalışmaları örgütlü bir şekilde yürütmedeki kabiliyeti sayesinde birlikte mücadele yürüttüğü her bir yoldaşının hem yükünü hafifletti hem de onların tüm güçleriyle mücadeleye katılmalarını sağladı. Apocu çizgi doğrultusunda binlerce yoldaşını eğitip yetiştirdi. Anlayışlı, hoşgörülü, empati gücü yüksek ve yoldaşlarını yürekten hisseden kişiliği ile tüm yoldaşlarının daima birlikte mücadele etmek istediği bir komutandı.
Bir halk sevdalısı ve özgürlük davasının neferi olan Koçero yoldaş, kendisini adayarak Apocu fedai militanlık ve onu hakkıyla temsil edebilen Apocu fedai komutanlık düzeyine ulaşmayı başardı. 11’inci PKK Kongresi’nde Partimiz PKK’nin Merkez Komite Üyesi olarak seçilen Koçero yoldaş, Apocu Hareket’in en ön mevzisinde büyük ve tarihi bir görev üstlendi.
Apocu bir militan olarak kendisini tüm yaşamıyla mücadeleye adayan Koçero yoldaşımız, çok yönlü kişiliği sayesinde birçok mücadele alanında görev yürüttü. Sorumluluk almayı özgürlük devrimimize hizmet olarak anlayan ve bu temelde hiçbir zaman sorumluluktan kaçınmayan yoldaşımız, bu özelliğiyle Önderlik ve şehitler gerçekliğine layık bir yürüyüşün sahibi oldu. Örgütümüze ve yoldaşlarına karşı her zaman açık, samimi ve dürüst olmayı ilke edinen Koçero yoldaşımız, kişiliğinde fikir, zikir, eylem birlikteliğini eksiksiz bir şekilde temsil etmeyi başardı.
Her zaman eksikliğini hissedeceğimiz ve gözlerimizin aradığı Koçero yoldaşımızın, içten ve hepimizi etkileyen sıcak yoldaşlığı ve binlerce arkadaşı üzerindeki emeğinin karşılığı ancak mücadelenin zafere ulaşmasıyla ödenebilecektir.
11 Ağustos 2025
HPG Basın-İrtibat Merkezi