Basına ve Kamuoyuna!

İşgalci Türk devletinin kapsamlı imha ve işgal saldırılarına karşı Apocu fedai ruhla direnerek, ülkemiz Kurdistan’ı ve halkımızın varlığını savunarak 2017 yılı mücadelesinde şehadete ulaşan Çekdar, Hêvî, Zanyar, Rojvan ve Hasan yoldaşlarımızı saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.

Kurdistan’ın farklı kentlerinden yola çıkarak Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne hesapsızca katılarak fedaice savaşan yoldaşlarımız, halkımızın özgürlüğü için hiçbir bedeli vermekten çekinmediler. Özgür yaşam uğruna her türlü zorluğa göğüs gererek özgür yarınlarımızı yaratan ve özgürlük tarihimizi yazan en soylu değerlerimiz oldular. Birbirinden değerli, cesur, fedakar ve insan güzeli yoldaşlarımız daima yüreğimizde yaşayacak, anıları ve yarattıkları değerler yaşatılacaktır. 

Çekdar, Hêvî, Zanyar, Rojvan ve Hasan yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, tüm şehitlerimizin değerli anısı önünde bir kez daha saygı ve minnetle eğiliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Çekdar Çiyager – Ferşad Hasanzade

Hêvî Koçer – Nafiya Gezici

Zanyar Faraşîn – Vedat Abi

Rojvan Baz – Murat Emre Dönmez

Hasan Qerejdax – Sedat Arslan

Kutsal Kurdistan toprakları bin yıllardır halkımıza ev sahipliği yapmış ve tarihte güçlü izler bırakan birçok toplumsal gelişimin merkezi olmuştur. Kurdistan’ın boyun eğmez dağları ve verimli ovalarında güçlü bir kimlik yaratan halkımız, tarih boyunca birçok kez sömürgeci güçlerin hedefi haline gelmiş, sayısız saldırıya maruz kalmıştır. Bütün imha saldırılarına rağmen direnen, varlığını ve kültürünü koruyan halkımız, direnişçi bir gelenek yaratmış ve kuşaktan kuşağa aktarmıştır. Yapay sınırlarla ülkemiz Kurdistan’ı dört parçaya bölen işgalci güçler halkımızı her parçada ayrı bir zulme tabi tutmuştur. Halkımız, insanlık tarihinin gördüğü en acımasız inkar ve imha saldırılarına maruz kalmış, adeta tarihten silinme tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır. Umudun sönmeye başladığı, hiçbir imkan ve olanağın olmadığı ve tükenmişlik psikolojisinin kol gezdiği topraklarda Rêber Apo PKK ile tarihi bir müdahalede bulunarak ve zifiri karanlığa bir meşale yakarak umudu yeniden yeşertmiştir. Bakurê Kurdistan’da başlayan mücadelemiz kısa sürede Kurdistan’ın dört tarafına sirayet etmiş ve bütün halkımız bu diriliş umudu etrafında kenetlenmiştir. Rojhilatê Kurdistan halkımız da partimiz PKK’nin kuruluşunu büyük bir heyecanla karşılamış ve yakından takip etmiştir. Mahabad’ta Kurdistan Cumhuriyeti’ni kurarak özgür ve öz kimliğiyle yaşam iddiasını güçlü bir şekilde ortaya koyan Rojhilatê Kurdistan halkımız, mücadeleci özünü her zaman korumuş ve en yiğit evlatlarını Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına göndermiştir. Bu güçlü direnişi geleneğini büyük bir ısrarla koruyan ve Kurdistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir yer tutan yurtsever Şikakî aşireti mücadelemizi hızla benimsemiş ve direniş saflarında yerini almıştır.

Çekdar yoldaşımız, Urmiye’ye bağlı Gencesîn köyünde Şikakî aşiretine bağlı yurtsever bir çevrede dünyaya gözlerini açtı. Güçlü yurtseverlik duyguları ve Kurdistanî değerlere bağlılığın ön planda olduğu; tarihine bağlı ve kültürünü yaşatmada ısrar sahibi olan bir aile ve çevrede büyümek yoldaşımızın temel özelliklerinin erkenden şekillenmesini sağladı. Yakın çevresinin özellikle Komel örgütünde mücadele etmiş olması Çekdar yoldaşımızın sömürgeci güçleri ve Kurdistan gerçekliğini tanımasına neden oldu. Zekası ve çalışkanlığı ile tanınan Çekdar yoldaşımız, son derece başarılı bir öğrenci olarak kısa sürede yaşadığı çevrede tanındı. Bir yandan eğitimine devam eden ve bir yandan da mücadelemizi yakından takip eden yoldaşımız Üniversite’de bilgisayar ve elektrik bölümüne kayıt yaptırdı. Sistemin içinde yer almak için dilini ve kültürünü bir tarafa bırakarak sömürgecilerin istediği bir kişiliğe dönüşmek zorunda olduğu gerçeğini gören yoldaşımız, tarihine ve halkının mücadele geleneğine sırtını dönmenin ihanetle eşdeğer olduğunu anladı. Bu yüzden sistemin sunduğu olanakları elinin tersiyle iterek halkımızın özgürlüğü için mücadele etmeyi seçti. PKK’yi yakından takip eden ve Rêber Apo’nun fikirlerinden çok etkilenen Çekdar yoldaşımız nerede ve nasıl mücadele edeceği sorusuna erkenden cevap geliştirdi. Halkımızın özgürlüğü için fedaice savaşan Apocular’ın halkımıza zaferi getireceğinden bir an olsun kuşku duymadı ve 2012 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı.

Çekdar yoldaşımız büyük bir merakla ve istekle katıldığı mücadele saflarında gelişmek ve derinleşmek için temel gerillacılık eğitimlerine dahil oldu. Çekdar yoldaşımızı mücadele saflarına katan Şehîd Koçer Didêrî – Naim İlçin yoldaşımız daha sonra Çekdar yoldaşımızın ilk katıldığı gün kendi üzerinde bıraktığı güçlü duruşu dile getirerek, ‘’katıldığı ilk günden itibaren heyecanı, isteği, olgunluğu ve militan duruşuyla hepimizi etkilemişti’’ diye belirtmişti. Kurdistan dağlarında halkımız için yürütülen tarihi mücadelenin bir parçası olmak Çekdar yoldaşımız için tarifsiz bir duygu oldu. Kendisini bütün varlığıyla Rêber Apo’yu, PKK felsefesini ve şehitler çizgisini anlamaya ve yaşama aktarmaya adadı. Enerjik kişiliğiyle bulunduğu ortama güç ve moral katarak yoldaşları üzerinde de etkide bulundu. Öğrenme isteği hızla gelişmesini ve öncüleşmesini sağladı. İdeolojik ve askeri eğitimlerini başarıyla tamamlayan Çekdar yoldaşımız Xakurkê alanına geçerek ilk gerillacılık pratiğine başladı. Emekçi kişiliğiyle büyük küçük demeden her göreve büyük bir istek ve ciddiyetle yaklaştı. Çalışmalarındaki titizliği, sonuca odaklı yoğunlaşması üstlendiği her görevi başarıya taşımasını sağladı. Devrimci Halk Savaşımızın yoğun yaşandığı bir dönemde mücadele saflarına katılmak Çekdar yoldaşımızın zor koşullarda yaşam ve savaş tecrübesi edinmesini sağladı. Yaşamda net ve keskin duruşu, hataya yer vermeyen titizliği ile yoldaşları arasında güven kaynağı haline geldi. Güçlü karakteri ve militan katılımıyla onu tanıyan her yoldaşı üzerinde derin bir etki yarattı. Çekdar yoldaşımız karşılaştığı zorluk ve sorunlar karşısında asla pes etmedi. Zengin yol ve yöntemlerle sorunları çözmeyi ve zorlukları aşmayı bildi. Komünal tarzıyla her yoldaşını yaşama kattı ve en fazla katılan olmayı esas aldı. Mücadele saflarında nitelikli bir militana dönüşen yoldaşımız komutanlaşma yolunda büyük bir ilerleme sağladı. Bir dönem yeni savaşçı eğitimleri çalışmasında yer alarak mücadelemize yeni katılan birçok yoldaşımızı eğitti. Onların yaşama adapte olması ve partimiz PKK’yi tanıması için büyük bir emek ortaya koydu. Onlarca yoldaşımızın gelişimde rol oynadı.

Sömürgeci Türk devletinin saldırıları karşısında Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın geliştirdiği tarihi direnişin zafere ulaşması için bütün enerjisini mücadelemize adayan Çekdar yoldaşımız birçok eyleme katıldı. Gerillacılık tarz ve taktiklerinde uzmanlaşan bir yoldaşımız olarak işgalcilere ağır darbeler vurulmasında emek sahibi oldu.

Mücadelemize katıldığı andan itibaren yer aldığı bütün görev ve sorumlulukları büyük bir başarıyla yerine getiren Çekdar yoldaşımız, işgalci Türk ordusunun saldırısı sonucunda 25 Nisan 2017 tarihinde şehitler kervanına katıldı. Apocu militan özellikleri şahsında somutlaştıran ve yaşamının her anına yansıtarak bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı bilen Çekdar yoldaşımızın ardından bıraktığı mücadele mirası her zaman direnişimizde yaşayacak ve önümüzü aydınlatacaktır.

Bedlîs kentimiz, Kurdistan’da direniş ve yurtseverlik duygularının her zaman ön planda olmasıyla tanınmış ve hiçbir dönemde sömürgecilerin saldırılarına karşı boyun eğmemiştir. Diline, tarihine ve kültürüne son derece bağlı bir halk gerçekliğinin yarattığı bir gelenek oluşturmuş ve bu kutsal gelenek kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Rêber Apo öncülüğünde gelişen ve kısa sürede bütün Kurdistan’da temel güç konumuna yükselen Kurdistan Özgürlük Gerillası, Bedlîs’in yurtsever halkı tarafından büyük bir coşkuyla selamlanmış ve gerilla saflarına kitlesel katılımlarla mücadelemiz tereddütsüz bir şekilde sahiplenilmiştir.

Hêvî yoldaşımız da Bedlîs’in Xîzan (Hizan) ilçesinde bu güçlü direniş geleneğini özümseyen, Kurdistanî değerlere bağlı yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinden ve yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması, Hêvî yoldaşımızın erken yaşlardan itibaren mücadelemizi tanıması sağladı. Yaşadığı ortamda Kurdistanî değerlerin ön planda olması nedeniyle dilini, tarihini ve kültürünü özümsedi. Yakın akrabaları olan Çiya Serhat – Adıl Gezici yoldaşımızın 2006’da ve Berxwedan Koçer – Orhan Gezici yoldaşımızın 2008’de şehadete ulaşması Hêvî yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yarattı. Erken yaşlardan itibaren gerilla ve PKK’nin özü olan şehitler gerçeği üzerine yoğunlaşan yoldaşımız bu dönemden itibaren mücadelemizle güçlü bağlar kurmaya başladı. Halkımızın özgür geleceği için değer yaratan bir ortamda karakteri olgunlaşan Hêvî yoldaşımız, sahip olduğu bu güçlü özellikleri her zaman korudu. Genç bir kadın olarak kadının sistem içinde düşürüldüğü konumu gören ve buna karşı Kurdistan dağlarında Rêber Apo felsefesiyle mücadele yürüten kadın gerillaları gören Hêvî yoldaşımız derin sorgulamalar yaşadı. Bütün toplumsal değerleri yaratan kadın gerçekliğinin düşürüldüğü kölelik koşullarından PKK’nin yeni yaşam felsefesiyle aşılabileceğini gören Hêvî yoldaşımız, bu süreçte mücadelemize daha da yakınlaştı ve Önderlik felsefesine yoğun bir ilgi duydu. Bütün koşulları zorlayarak daha fazla kaynağa ulaşmaya çalıştı ve özellikle okuma şansı bulduğu Önderlik çözümlemelerinden çok etkilendi. Bu süreçte Rojavayê Kurdistan’daki halkımıza karşı geliştirilen soykırım saldırıları karşısında işgalcilere büyük bir öfke duydu. Sömürgeci güçlerin halkımızı soykırımdan geçirerek yok etmek istediği saldırılar karşısında cevapsız kalmak istemeyen yoldaşımız, yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek 2013 yılında Xerzan’da Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı.

Genç bir kadın olarak dahil olduğu mücadele saflarında bütün enerji ve coşkusuyla yaşama katıldı, öğrenmeye başladı. Temel eğitimi sırasında hızlı gelişimiyle bütün yoldaşlarının dikkatini çeken Hêvî yoldaşımız, gerilla saflarında kendi öz kimliğini Apocu felsefeyle yeniden yarattı. Yeni savaşçı eğitimini başarıyla tamamlayan yoldaşımız, pratik alanlara geçerek mücadelesini aralıksız bir şekilde devam ettirdi. Birçok farklı alan ve çalışmada yer aldı, bulunduğu her çalışma ve ortama kendi rengini vermeyi başaran yoldaşlarımızdan oldu. Gerilla yaşamının zorluklarını güçlü iradesi ve amaca kilitlemiş kişiliğiyle hızla aşan Hêvî yoldaşımız, kısa sürede deneyimli bir gerillaya dönüştü ve öğrendiklerini mücadele saflarına yeni katılan yoldaşlarına aktararak onların gelişiminde de önemli bir rol oynadı. Kaldığı her alanda başarılı bir pratiğin sahibi olan Hêvî yoldaşımız; duruşu, katılımı, sıcak ve samimi kişiliğiyle bütün yoldaşları tarafından sevilen, sayılan bir yoldaş oldu.

Rêber Apo felsefesinde derinleşmek için bulduğu her fırsatı değerlendiren yoldaşımız aldığı eğitimlerle büyük bir ideolojik derinlik yakalamayı başardı. Rêber Apo’nun geliştirdiği Kadın Özgürlük İdeolojisi’ne büyük bir ilgi duyan Hêvî yoldaşımız, öğrendiklerini pratikleştirmeyi esas alarak dönemin ihtiyaçlarına cevap olmayı başaran bir PKK ve PAJK militanı oldu. Büyük bedeller ödenerek yaratılan değerlerimize karşı her zaman hassas yaklaşan, koruyan ve bu kutsal değerleri büyütmeyi esas alan Hêvî yoldaşımız, öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi oldu. Apocu militan özellikleri güçlü bir şekilde kendi kişiliğinde de temsil etmeyi başardı.

Deneyimli ve öncü bir gerilla olarak Avaşîn’e geçen Hêvî yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin işgal saldırılarına en ön safta yerini arak yoldaşlarıyla birlikte tarihi bir cevap verdi. Zagroslar’ın zorlu coğrafyasında uzun süre mücadele yürüten Hêvî yoldaşımız hem yaşamda hem savaşta kendisini kanıtladı, halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için durup dinlenmeden kendisini çalışmalara adadı. Hêvî yoldaşımız, mücadelesini eksiksiz bir şekilde yürüttüğü zorlu Avaşîn coğrafyasında 11 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşen talihsiz bir kaza sonucu şehadete ulaşarak erkenden aramızdan ayrıldı. Bitmek bilmeyen enerjisi, mütevazi kişiliği ve kutsal PKK yaşamına güçlü katılımıyla bütün yoldaşlarında derin izler bırakan Hêvî yoldaşımızın ardında bıraktığı mücadele mirası her zaman önümüzü aydınlatacaktır.

Rêber Apo öncülüğünde gelişen partimiz PKK, yok oluşun eşiğine getirilen ezilen halkımızın tarihini yeniden yazmıştır. Kendi varlığını inkar etme konumuna düşürülmüş bir halk gerçekliğinden örgütlü ve zafer çizgisinde direnen yeni bir kimlik yaratmıştır. Kentlerde halklaşan, sömürgecilere karşı tarihi bir mücadele geliştiren Partimiz, kadim Botan topraklarında gerillalaşarak yeni bir döneme geçmiştir. Tarih boyunca dilini, tarihini ve kültürünü korumakta büyük bir ısrar sahibi olan Botan halkımız Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ilk gerillalarına ev sahipliği yapmış ve en temiz evlatlarını gerilla saflarına katarak direnişimizin büyümesinde büyük bir emek sahibi olmuştur.

Botan’ın Feraşîn yaylasına bağlı bir coğrafyada dünyaya gözlerini açan Zanyar yoldaşımız mücadelemizin kök saldığı topraklarda bu direniş mirasının içinde büyüdü. Yurtseverlik duygularının ön planda olduğu Gewdan aşiretine mensup değerli bir ailede Kurdistanî değerleri erken yaşlardan itibaren özümsedi. Sömürgeci Türk devletinin geliştirdiği saldırı ve baskılar nedeniyle yoldaşımızın ailesi Wan’a göç etmek zorunda kaldı. Kurdistan’daki yüzlerce aile gibi köyleri yakılan ve yüz yıllardır yaşadıkları topraklardan göçertilen halkımızın çektiği acılara tanıklık etmek Zanyar yoldaşımızın işgalcilere karşı büyük bir öfkeyle dolmasına yol açtı. Doğduğu topraklardan uzakta büyümek yoldaşımızın direnişle bağını koparmadı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılımların olduğu bir çevrede büyümek Zanyar yoldaşımızın Partimizi erkenden tanımasını sağladı. Wan’da gençlik çalışmalarında dahil olan yoldaşımız mahalle mahalle, ev ev gezerek halkımızı ve özellikle devlet tarafından özel olarak hedeflenen Kürt gençlerini bilinçlendirmek, saldırılar karşısında mücadele saflarına katmak için büyük bir emek verdi. Bu süreçte toplumsal gerçekliğimizi daha iyi tanıyan yoldaşımız, Rêber Apo’nun savunma ve çözümlemelerinden faydalanarak kendisini de tanımaya başladı. Enerjik yapısı ve militan kişiliğiyle halkımız içinde sevilen ve sayılan biri oldu. Sömürgecilerin halkımıza karşı geliştirdiği saldırılar karşısında yürüttüğü mücadeleyi asla yeterli görmeyen ve güçlü bir öz savunma geliştirilmeden halkımızın özgür bir gelecek sahibi olamayacağı gerçeğini bilince çıkaran Zanyar yoldaşımız, 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.

Feraşîn’de Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak doğduğu topraklara dönen Zanyar yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçerek temel gerillacılık eğitimlerine dahil oldu. Dilden dile dolaşarak efsaneleşen ve çocukluk hayali olan gerillaya katılmak yoldaşımız için yeni bir yaşamın başlangıcı oldu. Özgür iradesiyle seçtiği bu kutsal yaşama büyük bir istek ve moralle katıldı. Dağ yaşamına uzak olmayan yoldaşımız, kısa sürede gerilla yaşamının ayrıntılarını öğrendi ve hızla zorlu koşullara uyum sağladı. Sömürgecilere karşı büyük bir kine sahip olan yoldaşımız her alanda kendisini eğiterek işgalcilere hesap soracağı günün gelmesini bekledi. Başarıyla ideolojik ve askeri eğitimlerini tamamlayan yoldaşımız Xakurkê alanına geçerek ilk gerillacılık pratiğine başladı. Zanyar yoldaşımız dahil olduğu her çalışmaya büyük bir özveri, istek ve heyecanla katıldı. Emekçi ve militan duruşuyla bütün yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, komünal çalışma tarzıyla her yoldaşını yaşama katmayı esas aldı. Moral ve coşkusuyla bütün yoldaşları üzerinde büyük bir etki yaratarak kısa sürede öncüleşti. Altyapı çalışmaları başta olmak üzere yoğun emek verdi ve büyük bir dikkat isteyen birçok önemli çalışmanın başarıya ulaşmasında büyük katkı sahibi oldu. Sömürgeci Türk devletinin 2015 yılında halkımıza ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’na yönelik başlattığı imha saldırıları karşısında Xakurkê alanında geliştirilen tarihi direnişte en ön safta yerini aldı. Düşmana olan sınırsız öfkesini katıldığı eylemlere yansıttı. Birçok eylemde saldırı gruplarında yer almak için her zaman yoğun bir ısrarın sahibi olan Zanyar yoldaşımız, düşmanın üzerine ilk yürüyen ve ilk mermiyi sıkan bir yoldaşımız olarak tanındı. Yaşamda olduğu gibi savaş alanında da kısa sürede yetkinleşti. Dönemin gerilla tarz ve taktiklerini başarılı bir şekilde pratiğe aktararak komutanlaşma çizgisinde önemli bir mesafe aldı.

Temel amacı Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında bulunan her şehit yoldaşımızın mücadele mirasına sahip çıkarak onların yolunda ilerlemek olan Zanyar yoldaşımız, mücadele yaşantısı boyunca bu amaca bağlı kaldı. Yaşamının her anını mücadelemize adayan yoldaşımız Önderliğimizin ve ezilen halkımızın özgürlüğü için durup dinlemenden çalıştı ve militanca savaştı. Mücadele saflarında Apocu militanlık çizgisinde kendisini yeniden yaratan yoldaşlarımızdan biri haline geldi. Partimizin verdiği her görev ve sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek için büyük çaba ortaya koyan ve hiçbir görevini yarım bırakmayan Zanyar yoldaşımız, bütün yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan olarak ön plana çıktı.

25 Nisan 2017 tarihinde işgalci Türk devletinin saldırısı sonucu şehadete ulaşan Zanyar yoldaşımız, PKK felsefesini şahsında somutlaştırarak güçlü bir şekilde yaşama aktardı. Ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bırakan Zanyar yoldaşımızın anısı her zaman mücadelemizde yaşayarak önümüzü aydınlatan bir meşale olacaktır.

Neolitik Devrim başta olmak üzere insanlık tarihine yöne veren birçok toplumsal gelişime beşiklik eden Kurdistan topraklarında bin yıllardır yaşayan halkımız; dil, kültür ve tarihini koruyarak günümüze kadar varlığını korumuştur. Her dönem saldırılara maruz kalmasına rağmen sırtını yasladığı kadim Kurdistan dağlarını kendisine mekan edinen ve direnen halkımız, mücadeleci bir gelenek yaratmıştır. Kürt halkının kahramanları halkımızı ve halkımızın büyük bir emekle yarattığı değerleri korumak için direnişe öncülük etmiş ve kendilerini feda etmekten çekinmemişlerdir. Egîdler yaratan bir kültürü geliştiren halkımız yaşadığı topraklarla bütünleşmiştir. İşgalci devletlerin kirli planları sonucunda yapay sınırlarla dört parçaya bölünen ve soykırım kıskacında can çekişen halkımız, PKK’yle birlikte bir kez daha görkemli bir şekilde tarih sahnesindeki yerini almıştır. Rêber Apo’nun hiçbir umut kırıntısının olmadığı bir dönemde emsalsiz çabalar sonucu var ettiği partimiz PKK, yeni dönemin Egîdlerini yaratmış, Amed Zindanı’nda yakılan direniş ateşi dalga dalga bütün Kurdistan’a yayılmıştır. Kentlerde halklaşan mücadelemiz Kurdistan dağlarında Fermandar Egîd öncülüğünde gerillalaşarak yenilmez bir direniş çizgisine dönüşmüştür. Halkımızı ölüm uykusundan uyandıran ve mücadele saflarına katan partimiz PKK’nin gelişimini durduramayan sömürgeciler insanlık dışı saldırılarla sonuç almak istemişlerdir. Bütün çabaları sonuçsuz kalan, Kurdistan’da yükselen gerilla direnişini ve serhildanları durduramayan işgalciler Kürt halkını binyıllardır yaşadığı topraklardan zorla göç ettirerek Kurdistan’ı Kürtsüzleştirmeyi temel hedefi haline getirmiştir. Binlerce köyü yakan ve zorla boşaltan işgalciler, halkımızı mülteci konumuna düşürmüştür. Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalan halkımız gittiği her yere kültürünü de taşımış, mücadelesinden vazgeçmeyerek bir kez daha işgalcilerin saldırılarını boşa çıkarmayı bilmiştir.

Rojvan yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin saldırıları nedeniyle Kurdistan’dan İzmir’e göç etmek zorunda kalan bir ailemizde dünya geldi. Kadim Kurdistan topraklarından uzakta doğup büyümek yoldaşımızın özünü korumasına engel olmadı. TC metropollerinde ikinci sınıf muamelesi gören, en zor koşullarda yaşamını devam ettirmek zorunda kalan Kürtleri tanımak Rojvan yoldaşımızın sorgulamalar yaşamasına neden oldu. Dili yok sayılan, inkar ve asimilasyon politikalarıyla yok edilmek istenen bir halk gerçekliği karşısında cevapsız kalmak yoldaşımız için alsa kabul edilecek bir tutum olmadı. Mücadelemizi daha yakından takip etmeye başlayan yoldaşımız, gençlik çalışmalarına katılarak pratik içinde öğrenmeye, sorularına cevap bulmaya başladı. Rêber Apo’nun değerlendirmelerini okuyan ve bilince çıkaran yoldaşımız ezilen halkımızın haklı davasının neferi olma kararlılığına ulaştı. İşgalci Türk devletinin ‘’Çöktürme Planı’’ çerçevesinde halkımıza ve halkımızın özgür yaşam teminatı olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı 2015 yılında başlattığı imha saldırıları karşısında mutlaka güçlü bir cevap vermesi gerektiğine inanan yoldaşımız bütün gücüyle çalışmalara dahil oldu. 2016 yılında işgalcilerin Öz Yönetim Direnişi’ne saldırması ve katliamlar gerçekleştirmesine karşı Rojvan yoldaşımız da Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak cevap verdi.

Gerilla saflarına katılarak uzakta büyüdüğü Kurdistan topraklarıyla buluşan yoldaşımız temel gerillacılık eğitimine katıldı. Gerillanın güçlü yoldaşlık ilişkiler ve sade yaşamından çok etkilenen yoldaşımız büyük bir istek ve merakla yaşama dahil oldu. Yoldaşlarından gerilla yaşamının inceliklerini ve gerillacılık taktiklerini hızla öğrendi. Savaşın yoğun olduğu bir süreçte mücadeleye katılan Rojvan yoldaşımız dönemin ihtiyaçlarına cevap olacak militanlık özelliklerine ulaşmak için yoğun bir çaba harcadı. Hem askeri hem de ideolojik alanda büyük bir derinlik kazandı. Xakurkê’ye geçerek pratik çalışmalara dahil olan yoldaşımız samimi, dürüst ve emekçi kişiliğiyle kısa sürede yoldaşlarıyla bütünleşti. Kendisini her zaman en zor koşullara ve görevlere hazırladı. Rêber Apo felsefesini ve mücadelemizi bugünlere taşıyan ölümsüz şehitlerimizi anlamak için her zaman yoğunlaşan yoldaşımız, her anını mücadeleye adadı. İşgalcilerin saldırılarına karşı en ön cephede yerini alarak militanlık görevlerini layıkıyla yerine getirmeyi bildi. Edindiği askeri tecrübe ve ideolojik birikim ile yetkin bir gerillaya dönüşen Rojvan yoldaşımız savaş alanındaki cesareti ve yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyetiyle bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı bildi.

25 Nisan 2017 tarihinde Xakurkê alanında şehitler kervanına katılan Rojvan yoldaşımız, mücadele yaşantısı boyunca Apocu çizgide kararlı bir duruşun sahibi oldu. Rojvan yoldaşımızın ardından bıraktığı mücadele mirasını her zaman direnişimizde yaşatarak zafere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Amed kentimiz halkımızın özgürlük mücadelesinde her zaman öncülük rolü oynamış ve gelişen her direnişin merkezinde yer almıştır. Birçok öncü kahraman çıkararak bedel ödeyen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir direniş geleneği yaratarak halkımızın onurlu yaşam tarihinde silinmez bir yer edinmiştir. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi tarihinde de başat bir rol oynayan Amed kentimiz öncülük misyonunu bir kez daha layıkıyla yerine getirmiştir. Partimizin kuruluşuna ve Amed Zindanı’nda gelişen direnişle işgalcilere ilk yenilgiyi yaşatan Amed kentimiz, mücadelemizin gelişerek kök saldığı ilk alanlardan olmuştur. PKK’nin öncü kadrolarının geliştirdiği tarihi direnişi bütün kalbiyle sahiplenen, en yiğit evlatlarını mücadele saflarına katan ve geliştirdiği serhildanlarla Amed sokaklarını direniş kalelerine çeviren halkımız, PKK’nin direniş ruhunun merkezi olmuştur.

Hasan yoldaşımız, Amed’in Çinar ilçesinde bu güçlü direniş geleneğine sahip çıkan ve yurtseverlik duygularının ön planla olan bir ailede dünyaya geldi. Direniş içinde ve toplumumuzun güçlü toplumsal değerlerini özümseyerek büyüdü. Maddi zorluk içinde büyüyen yoldaşımız erken yaşlardan itibaren çalışarak ailesine katkıda bulundu ve emekçi kişilik özellikleri kazandı. Amed’in politik ortamında, serhildanlar içinde Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı. İşgalci Türk devletinin halkımıza karşı geliştirdiği saldırılara maruz kalan ve birçok insanlık dışı saldırıya tanıklık eden Hasan yoldaşımız düşman gerçekliğini yakından gördü ve işgalcilere karşı büyük bir öfkeyle doldu. Rêber Apo ve mücadelemize karşı büyük bir ilgisi olan yoldaşımız, PKK’yi tanıdıkça daha fazla mücadele içine girdi. Sömürgecilerin asimilasyon, inkar ve imha politikaları karşısında diline ve kültürüne daha fazla sahip çıkarak cevap olmaya çalışan yoldaşımız, halkımızın ancak PKK’nin direniş çizgisinde mücadele ederek gerçek özgürlüğüne ulaşabileceği gerçeğini görerek bilince çıkardı. Bu süreçte aktif olarak çalışmalara dahil olan yoldaşımız, her geçen gün mücadele azmi ve kararlılığını yükseltti ve 2015 yılında doğup büyüdüğü Amed’te Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı.

Kısa süre Amed’te kalan ve ilk gerillacılık pratiğine burada başlayan yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçti. Temel gerillacılık eğitimlerine dahil olarak gerilla yaşamının inceliklerini ve gerilla taktiklerini öğrendi. Yaşama büyük bir istekle katılarak hızla kendisini geliştirdi. PKK’nin güçlü yoldaşlık ilişkileri yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yarattı ve bu kutsal yoldaşlık bağına yaraşır bir yoldaş olmayı temel hedefi haline getirdi. Temel eğitimlerini başarıyla tamamlayan Hasan yoldaşımız Zap’a geçti. Zagroslar’ın zorlu coğrafyasına kısa sürede uyum sağlayarak ilk gerillacılık pratiğine başladı. Temiz ve özlü kişiliğiyle yoldaşlarıyla güçlü bağlar kurdu. Hasan yoldaşımız bulunduğu her ortamda moralli katılımı ve öğrenme arzusu ile dikkat çekti. Emekçi yönü son derece belirleyici olan yoldaşımız yaşamda öncülük yaptı. Yaşamın her detayına hakim olmak ve üstlendiği görevleri layıkıyla yerine getirmek için yoğun bir çaba sergiledi. Yoldaşlarından öğrenen, öğrendiklerini yeni yoldaşlarına aktaran ve onların gelişiminde de emek sahibi olan Hasan yoldaşımız, bulunduğu her yerde bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı. İşgalci Türk devletinin ‘’Çöktürme Planı’’ çerçevesinde 2015 yılında başlattığı, halkımızı ve halkımızın özgür iradesinin temsili olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı yok etmeyi hedefleyen saldırıları karşısında Zap’ta gelişen tarihi direnişte yerini aldı. Düşman saldırılarına ilk cevabı veren yoldaşlarımızdan oldu. Cesaretle savaştı ve büyük bir fedakarlıkla savaşın altyapı çalışmalarına dahil olarak emek verdi. Düşmana karşı olan büyük öfkesini katıldığı eylemlere yansıttı. Bulunduğu her çalışmada gösterdiği hassasiyet ve titizlikle başarılı bir pratik sergiledi. Mücadele saflarında şehadete ulaşan yoldaşlarımızın intikamını almak ve onların direniş bayrağını zafere taşımak için durup dinlenmeden emek verdi. Devrimci yaşantısı boyunca üstlendiği her görevi layıkıyla yerine getiren Hasan yoldaşımız, yaşamda ve savaştaki öncülüğüyle Apocu çizgide yürüyen fedai bir militan oldu.

Hasan yoldaşımız, işgalci Türk ordusunun 27 Temmuz 2017 yılında gerçekleştirdiği saldırı sonucunda ölümsüzler kervanına katıldı. Emekçi, sade ve mütevazi yaşam tarzı bütün yoldaşlarının saygısını kazanan ve en zorlu şartlarda Apocu çizginin güçlü bir temsilcisi olmayı başaran Hasan yoldaşımızın ardında bıraktığı mücadele mirası her zaman önümüzü aydınlatacaktır.

29 Ağustos 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi